Psikoloji Bilimi

Psikoloji biliminin eski bir tarihi vardır. Psikolojik kavramlar ilk olarak Aristoteles’in Ruh Üzerine İncelemesinde bir sistem olarak yorumlanmıştır. İncelemenin psikoloji üzerine değil, “Ruh Üzerine” olarak adlandırılması tesadüf değildir. 19. yüzyılın sonuna kadar psikoloji bilimsel felsefe ve teoloji ile ilgiliydi. Avrupa edebiyatında, bazen zihinsel (“zihinsel” zihinsel anlamına gelen Latince bir kelime), felsefe, ruh, pnömatoloji (pnevma, Yunanca nefes, ruh anlamına gelen bir kelime) olarak adlandırılır.

Psikoloji terimi iki Yunanca kelime “psyuxe” den türetilmiştir – ruh, manevi dünya, “logolar” – bilgi, bilim, “ruh bilimi” anlamına gelir.

200’den fazla bilim adamı çalışın. Bu bilimlerden biri psikolojidir. Psikoloji bilimi ile bu bilimler arasındaki fark nedir? Bu soruyu açıklığa kavuşturmak için, bu bilimin nesnesini ve konusunu (konusunu) açıklığa kavuşturmak gerekir.

Bilimin amacı, üzerinde çalıştığı gerçek gerçekliktir. Bu açıdan, insanları ve hayvanları inceleyen tüm bilimlerin nesnesi aynıdır. Bilimler konularına göre farklılık gösterir.
Bilim konusu, hangi bakış açısından, hangi teorik veya pratik açıdan, nesnesinden ayırt ettiği ve seçtiği yönlere yaklaştığı anlamına gelir.

Bir insanın psikolojik nitelikleri seti onu diğer insanlardan ayırır ve aktivitesini düzenler. Psikoloji, bireysel psikolojik özelliklerin ve insanların kişisel niteliklerinin oluşumu ve değişimi üzerine yapılan çalışmadır.
Daha önce de belirtildiği gibi, psikoloji ruhun bilimidir.

PSİKOLOJİ NEDİR?

Ruh, nesnel dünyanın öznel bir yansımasıdır.
Bunu basit bir örnekle açıklayalım: Bir kişinin saçını düzeltmek için aynaya baktığını varsayalım. Bir aynanın önünde dururken, yansıması aynaya yansır. Bu mekanik bir inikadır, ancak yine de inikas karakteristiğinin en yaygın özellikleri bu örnekte açıktır.

  1. Eğer insan olmasaydı, aynanın önüne yansır mıydı? Yansıyan, yani insan birincidir ve yansıtıcı, yani aynadaki görüntü ikincisidir.
  2. Tersi ile yansıyan arasında nedensel bir ilişki vardır. Örneğin, bir kişi sağa döndüğünde resim değişir.
  3. Aynadaki resim o kişiye benziyor mu? Evet, öyle görünüyor. Bu, yansıtıcı ile yansıyan arasında bir benzerlik olduğu anlamına gelir. Bunlardan biri bir kopya, bir resim, diğerinin bir görüntüsü.

Acaba nesnel dünya insan beynine aynadaki gibi yansıtılıyor mu? Düşündüğümüz özellikler tüm inikas formları için tipiktir. Bununla birlikte, cansız doğada, bitki krallığında, hayvanlarda ve son olarak insanlarda inikas, niteliksel olarak farklı şekillerde kendini gösterir.

Cansız doğada, inikas pasiftir; Cansız dünyada nesneler bir bedende diğerinin etkisi altında meydana gelen değişikliklerden faydalanmazlar. Yaşayan dünyada, kendilerini korumak ve kendini düzenlemek için kullanılırlar. Sinir sisteminin ortaya çıkması ve gelişmesiyle, kelimenin gerçek anlamında zihinsel algı oluşmaya ve gelişmeye başlar ve vücut, çevreye aşina olma ve davranışını düzenleme konusunda önemli bir rol oynamaya başlar.
Yani, ruh özel olarak oluşturulmuş maddenin bir özelliğidir. Maddenin özü değil, özellikleri. Aynı zamanda beynin bir özelliğidir, herhangi bir maddenin değil, özel olarak organize edilen, yani organik maddenin.

Böylece, beynin bir fonksiyonu olarak, ruh özel bir yansıma şekli olarak ortaya çıkar.

Başa dön tuşu