10. Sınıf Felsefe

Felsefenin İnsan ve Toplum Hayatındaki Rolü

Felsefe, evreni, insanı ve değerleri anlamak amacıyla gerçekleştirilen bir araştırma, açıklama çabasıdır; insan ve toplum başlıca referansıdır. Bu özelliği ile felsefe merak içinde olan ve yaşamı anlamaya çalışan insana yol gösterici işlevini yerine getirmektedir.

İlk çağlarda ilk kez Thales felsefe yoluyla varlıkla ilgili sorulara cevap aramıştır. Daha sonra Sokrates ve Sofistler görüşleriyle bilgi ve ahlak konuları ele alınmaya başlanmıştır. Orta Çağ’da felsefeye Hristiyan inancını akla uygun duruma getirme işlevi yüklenmiştir. Yeni Çağ’da Descartes skolastik düşüncenin egemenliğine karşı çıkmıştır. Ona göre doğru bilgiye ulaşmada akla başvurmak gerekir. 18. yüzyıl “aydınlanma düşüncesi”yle birlikte aklın yanı sıra deneye ve gözleme de önem verilmiş dolayısıyla felsefe, bilime bir anlamda yol gösterici olma işlevini üstlenmiştir. Ayrıca Fransız Devrimi’ni hazırlayan düşünsel iklimde ve devrim sonrası oluşan siyasal yapıda felsefenin etkili olduğu görülmektedir.

Günümüzde felsefe yalnızca evreni, doğayı ve insanı tanımaya çalışmanın dışında bilime, ahlaka, sanata, dine, siyasete yani insana ilişkin tüm konulara yönelmekte, bir sistem kurmak yerine soruları kendi alanı içinde çözmeye çalışmaktadır. Kısaca günümüzde felsefe, insan düşüncesi ile ilgili tüm etkinliklerde görülmekte ve alanını giderek genişletmektedir.

Toplumların gelişim süreci içinde sanayileşmeyi izleyen dönemde temel üretim ve güç kaynağı, bilgi olmuştur. Felsefe, yapmış olduğu sorgulamalarla bilgiye ulaşmada yol göstericidir. Bilginin yaygın olarak bulunduğu toplumlar “Bilgi Toplumu” olarak adlandırılmaktadır. Bilgi toplumu; günümüzde temel üretim etkeninin bilgi olduğu, bilginin elde edilmesinde ve saklanmasında bilgisayar ve iletişim teknolojilerinden yararlanıldığı bir toplumdur. Dünyada üretilen bilgiye hızlı ulaşmada da yararlanılan bilgisayar teknolojilerinin köklerinde, felsefenin etkili olduğu alanlardan biri olan sembolik mantık bulunmaktadır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Filozofların Felsefe Tanımları

Felsefenin Bireysel ve Toplumsal İşlevleri

İnsanın sadece fizyolojik, maddi ihtiyaçları yoktur; maddi olmayan ihtiyaçları da vardır. Bunların başında meraklarını giderme, öğrenme, evreni ve kendisini anlama ve anlamlandırma istekleri gelir. Bu isteklerin karşılanmasında felsefe önemli bir işleve sahiptir.

Felsefenin başlıca bireysel işlevleri şunlardır:

  • İnsanın kendisini tanımasında etkilidir.
  • Düşünmeyi, tartışmayı ve düşünceyi ifade etmeyi sağlar.
  • Karşılaşılan sorunları çözmede bireye yardımcı olur.
  • Felsefi düşüncenin yöntemleri bireyin hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri hazırlar.
  • Bireyin olaylara farklı açılardan bakmasına yardımcı olur.
  • Kişi, kurum ya da nesnelere karşı ön yargının oluşmasını önler.
  • Bireyi alışkanlıklardan kurtararak özgürleştirir.
  • Doğruyu, gerçeği, iyiyi ve güzeli anlamada bireye yol gösterici olur.
  • Tartışmasız doğru kabul edilen düşünceleri eleştirerek özgür düşüncenin yolunu açar.

Felsefenin bireysel olduğu kadar toplumsal işlevleri de bulunmaktadır.

Felsefenin başlıca toplumsal işlevleri şunlardır:

  • Toplumun sürekliliğini sağlayan ortak değerlerin oluşmasına katkı sağlar.
  • Ön yargısız olmanın yolunu gösterdiğinden demokrasinin yaygınlaşmasında, insan haklarına saygının yerleşmesinde önemli katkılarda bulunur.
  • Farklılıklara anlayış gösterilmesini sağlayarak toplumsal dayanışmayı sağlar.
  • Bilgi toplumlarının gelişmesinde etkili olur.

İç Bağlantılar:

Dış Bağlantılar:

  • https://www.sutori.com/story/felsefenin-insan-ve-toplum-hayati-uzerindeki-etkileri–sGX3JGe4NqvZ8wzenn9xAjjA

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu