İslam Bilim Tarihi

Erken Abbasi Dönemi’nde Felsefe

Abbasiler kuruldukları tarihten itibaren farklı milletlere (Hint, Yunan, İran vb.) ait temel eserleri tercüme etmeye başlamıştır. Bu tercümeler sayesinde Arapça bilim dili hâline gelmiştir. Tercümelerle elde edilen bilgiler zaman içerisinde yapılan araştırmalar ve özgün buluşlarla zenginleşmiştir. Bu gelişme Orta Çağ’da İslam dünyasının bilgi birikimi açısından diğer topluluklara karşı üstünlük kurmasını sağlamıştır.

Erken Abbasi Dönemi’nde tercüme faaliyetlerinin öncüsü Abdullah bin Mukaffa’dır. Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından biri olan Aristo’nun (MÖ 384-322) mantık kitaplarının (organon-alet) Abdullah bin Mukaffa tarafından Arapçaya çevrilmesi İslam dünyasında felsefe alanında yapılan çalışmaların hızlanmasını sağlamıştır.

Erken Abbasi Dönemi’nde el-Kindî ve Farabi gibi düşünürler fikirleri ve eserleri ile İslam felsefesinin gelişmesinde etkili olmuştur. Felsefeyi “İnsanın kendisini tanımasıdır. Felsefe sanatların sanatı, hikmetlerin hikmetidir.” diye tanımlayan el-Kindî (801-866) İslam dünyasının ilk ve önemli filozofudur. El-Kindî, Yunan filozoflarının verdiği bilgileri kullanarak felsefe ile ilgili kavramları açıklamış, felsefenin metodunun burhan (kanıtlama), amacının da Allah’a yakınlaşmak olduğunu ifade etmiştir. Latince yazılmış olan kitaplarda adı “Alkindus” olarak geçen Kindî, Yunanca yazılmış olan felsefe, matematik, astronomi, tıp kitaplarının tercümesini yapmıştır. Yaptığı çalışmalardan sonra kendisine bilim dünyasında “Arapların filozofu” unvanı verilmiştir. Felsefe, geometri, aritmetik, astronomi, fizik, tıp gibi alanlarda çok sayıda kitap yazmış, Bağdat’ta kendi adını taşıyan bir kütüphane kurdurmuştur.

El-Kindî ile başlayan felsefe çalışmaları Batı bilim dünyasında “Alfarabius” ve “Abunaser (Ebû Nasr)” isimleri ile tanınan Farabi (871-950) ile devam etmiştir. İlk öğretmen adı verilen Aristo’dan sonra kendisine “Muallimi Sani-İkinci Öğretmen” unvanı verilmiştir. Farabi; felsefe, mantık, siyaset ve astronomi alanlarında çok sayıda eser yazmıştır. Felsefenin tüm insanlığın ortak mirası olduğunu savunmuş, felsefenin amacının “varoluşu ortaya koyarak ilk nedenlere ulaşmak” olduğunu söylemiştir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  İslam Dünyasında Astronomi Alanındaki Gelişmeler

Aristo mantığını İslam dünyasına tanıtan bilim insanlarının başında Farabi gelmektedir. Aristo mantığı, Farabi’den önce Süryani, Grek ve Müslüman bilim insanları tarafından araştırılmasına rağmen Farabi sayesinde gelişmiş ve yeni şeklini almıştır. Farabi, mantık bilimini bir bütün hâline getirmiş, kendisinden önce yapılan çalışmalarda çözümlenemeyen mantık konularını açıklamıştır. Mantık, Farabi sayesinde müstakil ve özgün bir duruma gelmiş ve en olgun hâlini almıştır. IX. yüzyıldan sonra mantık çalışmaları İslam dünyasında en parlak dönemini yaşamıştır. Farabi’nin yazmış olduğu Kitap fi İhsai’l-Ulum va’t-Tarif (bilimlerin sınıflandırılması ve belirlenmesi konusunda kitap) eserinde bilimlerin sınıflandırmasını yapmıştır. Farabi’nin bu eseri kendisinden sonra gelen bilim insanları ve mantık alanında yapılan çalışmalara kaynaklık etmiştir. Bu konuda Orta çağ boyunca yazılan en önemli eserlerdendir. Eser Latince başta olmak üzere farklı dillere çevrilmiştir. Aristo bu eseri ile ilk defa çağdaşlarını Yunan felsefesi ile tanıştırmıştır. Eser o güne kadar bilinen bilimleri tek tek saymıştır. Eserde sayılan bilimlerin içinde bulunan bütünlerini, bölümlerini ve bölümlerinin her birinde bulunan bütünlerini tarif etmiştir. Bu kitapta Farabi’nin amacı; insan bilgisinin sınırlarını belirlemek, konularını tarif etmek ve aralarındaki bağlantıyı göstermektir. Farabi Kitap fi İhsai’l-Ulum va’t-Tarif (İlimlerin Sayımı) adlı eserinde bilimleri beş kısma ayırmıştır:

  1. Dil bilimi ile ilgili bölüm
  2. Mantık ilimi ile ilgili bölüm
  3. Öğretme ilimleri hakkında
  4. Tabiat ve ilahiyat ilimleri ve bölümleri
  5. Medeni ilimler

Kitapta daha sonra bu bilimlerin içerdiği konuları mantıklı ve tutarlı bir biçimde sıralamıştır. Farabi, bu kitabında Aristo mantığına sadık kalmış ve bunu en olgun hâle getirmiş; İslam mantığı denilen bilimin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Mantık ilmi ile ilgili bölümde mantık ilminin içinde bulunan bütünü, onun faydalarını, konularını ve adının manalarını açıklamıştır.

Farabi, mantık ilminin ilk önce öğrenilmesi gereken bir ilim olduğunu söylemiştir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu