Temel Dini Bilgiler

İmanın Göstergesi İbadet

İman, inanmak, tasdik etmek anlamına gelir. Dinimize göre iman, Allah’a, (c.c.) meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaza ve kadere; hayır ve şerrin Allah’tan (c.c.) olduğuna kesin bir şekilde inanmaktır. İbadet, en genel anlamda Allah’ın (c.c.) istediği doğrultuda bir hayat sürmektir.

İbadet Nedir? Kısaca

İbadet; boyun eğmek, itaat etmek, kulluk etmek ve gönülden bağlanmak demektir.

Allah’ın (c.c.) huzurunda olma bilinciyle, O’nun rızasına uygun yapılan her iş ve davranış ibadet kapsamında değerlendirilir. Kâinattaki bütün varlıklar Allah (c.c.) tarafından yaratılmıştır. Her şey varlığını Yüce Allah’a borçludur. Gökte ve yerde bulunan ne varsa tam ve kesin bir bağlılıkla Yüce Allah’a boyun eğmekte ve O’na itaat etmektedir.

Bütün varlık âlemi kendi ifade şekillerine göre Allah’ı (c.c.) övmekte, dua ve yakarışla O’na yönelerek ibadet etmektedir. Bu gerçek Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir.” buyrularak ifade edilmektedir.

İman ve ibadet

Bütün varlıkların bir yaratılış amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için görev ve sorumlulukları vardır. Kur’an-ı Kerim’de “Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.” buyrularak bu konuya dikkat çekilmiştir.

Bu varlıklar içinde şerefli bir yeri olan insanın da bir amacı vardır. İnsanın yaratılış amacı “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” ayetinde ifade edilmiştir. Başka bir ayette “Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.” buyrularak insanın bu dünyadaki asıl görevi belirtilmiştir. İnsanın bu dünyadaki asıl görevi; kendisini ve evreni yaratan Yüce Allah’ı (c.c.) tanımak, hayatını O’nun istediği doğrultuda ve O’na ibadet ederek yaşamaktır.

İman İbadet İlişkisi

İmanla ibadetler arasında sıkı bir bağ vardır. İyi bir kul olmak; kelime-i tevhid ile başlar, Allah’ın (c.c.) yüceliğini kabul edip peygamberlere ve ahirete imanla devam eder, ibadetler ve güzel davranışlarla kökleşir. Mümin, imanla birlikte güzel davranışlar sergileyerek Allah (c.c.) katındaki değerini yükseltir.

Kur’an-ı Kerim’de Allah’a (c.c.), peygamberlerine ve ahiret gününe inananların, namaz kılanların, zekât verenlerin, Allah (c.c.) yolunda mallarını harcayanların kurtuluşa ereceği bildirilmiştir. Yani imanla ibadet birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Yine Kur’an-ı Kerim’de cennetle müjdelenen müminlerin özellikleri şöyle sıralanarak imanla ibadetin arasındaki sıkı bağ vurgulanmıştır: “Bunlar, tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Müminleri müjdele.

İman insanın iç dünyasında gerçekleşir, ibadetlerle ve güzel davranışlarla dışa yansır. Yaptığımız her şeyin ahirette bir karşılığı vardır. Dolayısıyla ibadetler; şekli, zamanı ve miktarı belli olan namaz, oruç, hac ve zekât ile sınırlı değildir. Hayatın tamamını kuşatan ibadet anlayışı Kur’an-ı Kerim’de “De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” ayetiyle belirtilmiştir. Müslümanların dünyadaki asıl amacı Allah’a (c.c.) ibadet etmek ve O’nun rızasına kavuşmaktır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  İman Bakımından İnsanlar

İbadetin Gayesi

İnsan, varlıklar arasında aklı ve iradesiyle ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Aklı sayesinde Yüce Allah’ın varlığını ve birliğini kavrar, kendi eksikliklerini görerek Allah’ın (c.c.) yüceliği karşısında O’na itaat ve ibadet etmesi gerektiğini fark eder. Yüce Allah, insana güç, yetenek ve sayısız nimet vermiştir.

Konuşabilmesi, ağlayıp gülebilmesi, düşünebilmesi, iyiliğe yönelmesi Allah’ın (c.c.) insana verdiği nimetlerdendir. İbadet bütün bu nimetler için Allah’a (c.c.) bir hamd ve şükür göstergesidir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de “Hayır! Yalnız Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol!” buyrularak ifade edilmiştir. İbadet, kainattaki bütün varlıkları insanın hizmetine veren Allah’a (c.c.) teşekkür etmenin bir yoludur.

Arıların çiçek çiçek dolaşarak yaptığı ballar, ineklerin otları yiyerek verdiği sütler; yazın ayrı, kışın ayrı güzellikteki meyveler Allah’ın (c.c.) insana bahşettiği nimetlerdendir. Kur’an-ı Kerim’de “O, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız…” buyrularak insana düşen görevin nankörlük değil şükür olduğu vurgulanmıştır.

İnsanın yaratılış amacı Allah’a (c.c.) kulluktur. Bu kulluğun nasıl olacağını peygamberler insanlara bildirmiştir. Hz. Adem’den (a.s.) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kadar bütün peygamberlerin gayreti insanlara yaratılış amacını hatırlatmak olmuştur. Bu amaç; Allah’a (c.c.) inanıp İslam’a göre yaşamaktır. Çünkü Allah (c.c.) katında geçerli tek din İslam’dır.

İslam’ın en önemli özelliği ise insanın sadece Allah’a (c.c.) kul olmasını sağlamaktır. Bu da ibadet edilecek yegâne varlığın Allah (c.c.) olduğunu kabul etmekle mümkün olur.

Yüce Allah’a kulluğun en önemli göstergesi ibadetlerdir. Kulluk insanın her zaman Allah’ın (c.c.) huzurunda olduğu bilinciyle yaşamasıdır. Bu bilinçle yapılan ibadetler insanın bütün hâl ve hareketlerinin güzelleşmesine vesile olur. İbadetlerin bireysel ve toplumsal faydaları vardır.

Örneğin namaz ibadeti insanı kötülüklerden alıkoyarken oruç ibadeti insan iradesini güçlendirir ve sabrı öğretir. Zekât ibadeti de toplumdaki ekonomik dengesizlikleri giderir ve insandaki mal hırsını azaltır. İbadetler insanı zaaflarından kurtarır ve erdemli bir birey olmasına yardımcı olur. İbadetler yoluyla insan Yüce Allah’a bağlılığını ve O’na olan itaatini göstermiş olur.

Bu da kişiyi kibir ve bencillikten kurtarır. Kişi bu sayede haset, cimrilik, israf gibi kötü duygu ve davranışlardan uzaklaşır. Çünkü ibadet insanı kötülüklere karşı koruyan bir kalkandır. İbadet Allah’a (c.c.) iman etmenin göstergesi ve bu imanın davranışlarına yansımasıdır. İnsanın yaratılış gayesi olan ibadetler, Allah (c.c.) emrettiği için ve O’nun rızası gözetilerek yerine getirilmelidir. Zira dünya hayatına yansıyan faydalarının ötesinde ibadetlerin asıl faydası insanı ahiret mutluluğuna eriştirmesidir.

Temel Dini Bilgiler Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu