Türk İnkılabı

Türk İnkılabının Özellikleri ve Mustafa Kemal’in İnkılap Anlayışı

Türk İnkılâbı, bir diriliş ve yenilik hareketidir. Türk milleti siyasi ve hukuki olarak millî egemenliğe dayalı modern bir devlet, sosyal yönüyle de ileri ve medeni bir toplum olma tercihini Türk İnkılâbıyla gerçekleştirmiştir.

Ayrıca Türk milletinin bu coğrafyada kalıcı olabilmesi ve Yeni Türk Devleti’nin, Osmanlı Devleti’nin düştüğü duruma düşmemesi için gerekli köklü yapısal değişiklik ve yenileşmeleri gerçekleştirmesine bağlıdır.

Bu amaçla yapılan yeni düzenlemelerde toplumun ihtiyaçları dikkate alınmıştır. Milli varlığını sürdürmesi için bireyleri arasında ortak bağ din ve mezhep yerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak kimliği ile toplum birbirine bağlanmıştır. Türk İnkılâbıyla devlet ve toplum alanlarında çağdaş uygarlık prensipleri esas alınmıştır.

Atatürk, gerçekleştirmeye çalıştığı inkılâbın en belirgin özelliğini Ankara Hukuk Fakültesi’nin açılışında şu sözlerle ifade etmiştir: “Türk İnkılâbı nedir? Bu inkılâp kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl manasından başka geniş bir tahavvülü ifade etmektedir.” Atatürk bu değerlendirmesi ile milletimizin hayatının akışındaki değişiklikleri ifade eden Türk İnkılâbı’nın, ihtilâl anlamından daha geniş kapsamlı olduğunu dile getirmiştir.

Atatürk’e göre inkılâp, “Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak yerlerine milletin en yüksek uygar gereklere göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumları koymuş olmaktır.” Yine bir konuşmasında Türk İnkılâbı’nın kısa bir özetini yaparken şöyle demiştir; “Uçurum kenarında yıkık bir ülke…Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar…, yıllarca süren savaş…, ondan sonra,içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız inkılâplar…

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Sağlık Alanındaki Gelişmeler

İşte Türk İnkılâbı’nın kısa bir ifadesi.” Atatürk bu sözleriyle Milli Mücadele Dönemi’ni de içine alan toplum ve devlet hayatındaki değişiklikleri Türk İnkılâbı olarak ifade etmektedir. Bağımsız, çağdaş bir devlet ve millet olmanın şartını uygar olmakta gören Atatürk, Türkiye’nin uygarlaşabilmesini ani ve köklü bir değişimde görmüştür.

Atatürk’ün inkılâpları ne kadar önemseyip değer verdiğini, kendisinin şu sözleri en güzel şekilde anlatmaktadır: “İnkılâp güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve güneş kadar bizden uzaktır. İstikametimi daima o güneşe bakarak tayin eder ve öylece ilerlerim. Parlaklığı ve sıcaklığı ilerlememe müsaade edinceye kadar ilerlerim. Tekrar ilerlemeğe devam etmek üzere dururum, tekrar o güneşe bakarak istikamet alırım.”

Atatürk, kendisinin gerçekleştirmeye çalıştığı inkılâpların, Türk milletinin ideallerinin ve amaçlarının özeti olduğunu her vesile ile dile getirmiştir. Yaptığı her şeyi milleti için yapan ve yaptığı her şeyde Türk milletine güvenip onunla bütünleşen Atatürk, hayatı boyunca Türk milletini layık olduğu çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmaya çalışmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu