Fıkıh Okumaları

Fıkıh Namaz Vakitleri

Namaz, akıllı ve ergenlik çağına girmiş her Müslümana farzdır. Namaz risaletle birlikte farz kılınmıştır. İlk dönemlerde üç vakit olarak kılınan namaz, Miraç Gecesi’nde beş vakit olarak düzenlenmiştir. Namaz hicretten önce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) miraca çıktığı gece farz kılınmıştır.

Namazın farz oluşu bir ayette şöyle dile getirilmiştir: “ً ْ ُقوتا َ و ً م َابا ِت َ ك ۪ين ِ ن ْ م ُ ؤ َ َل ْى الم َ ْت ع َان َ ك َّ ٰلوة ِ َّن الص “…ا … Namaz müminlere vakitleri belli bir farzdır.” Peygamberimiz de “Namaz dinin direğidir.” buyurarak namazın önemine dikkat çekmiştir. Yüce Allah gerçek manada huzur ve mutluluğa ulaşan mümin kullarının özelliklerini sayarken birinci sırada namaza yer vermiştir.

Kur’an’da Mü’minûn suresinin, 1 ve 2. ayetlerinde şöyle buyrulmuştur: Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında huşûludurlar. Huşu, Allah’ın yüceliği karşısında hissedilen büyük ve derin saygıdır. Bu duygu, namaz kılan kimseyi başka duygu ve düşüncelerden arındırarak sadece Allah’a bağlar.

Günlük beş vakit namazın pek çok hikmeti vardır. İnsan, sabah uyandığında yeni bir hayata kavuşmuş ve karanlıktan aydınlığa çıkmış bir ruh hâli ile güne ve işine başlamaktadır. Bu hayatı insana bahşeden ise onu ve her şeyi yaratan Yüce Allah’tır. İnsan, bu hayat nimetine şükretmeli, günlük işlerinde iyilik ve hayır dilemeli, hayata iyi bir başlangıç yapmalıdır. Onun için dinimiz pek çok hikmetin yanı sıra günü ibadet ile başlatmak maksadıyla Müslümanları sabah namazını kılmakla yükümlü tutmuştur. Dünyaya dalmış olan insanın imdadına günün en yoğun saatlerinde öğle ve ikindi namazları yetişmektedir.

Günlük uğraşılar genellikle akşam olunca son bulmaktadır. Akşam namazı ile günün ibadetle bitirilmesi hedeflenmiştir. İnsan sonra istirahat etmek üzere uyku âlemine varacaktır. İşte uyku âlemine varmadan önce, bir günlük hayatı yine bir ibadetle noktalayıp Rabbine sığınmak üzere yatsı namazı kılınır. Böylece, bir günlük zaman diliminde, maddi hayat ile manevi hayat arasındaki denge güzel bir şekilde beş vakit namaz ile kurulmuş olur.

Kur’an’da namaz vakitlerine işaret eden birçok ayet vardır. Her bir namaz vaktinin başlangıç ve sonu açıkça belirtilmemiştir. Yerkürenin şekline göre namaz vakitleri her yerde farklılık arzetmektedir. Namaz vakitlerinin başlangıç ve sonu Peygamberimiz’in uygulamalarından öğrenilmiştir. Peygamberimiz bu vakitleri, kendisine Kâbe’de iki gün imamlık yapan Cebrail (as)’den öğrenmiştir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Fetva ve Kaza İlişkisi
Fıkıh Namaz Vakitleri

1- Sabah namazının vakti

İkinci fecrin meydana gelmesiyle, yani tan yerinin ağarmasıyla başlar, Güneşin doğmasıyla son bulur. Fecir, sabaha karşı doğu ufkuna yayılmaya başlayan bir aydınlıktan ibarettir. Bununla sabah namazının vakti girmiş olur. Güneşin doğmaya başlamasıyla sabah namazının vakti biter.

2- Öğle namazının vakti

Güneşin gökyüzünde çıktığı en yüksek noktadan batıya doğru meyletmesiyle başlar. Bu vaktin sonu ile ilgili iki görüş vardır. Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve İmam Şâfiî’ye göre öğle vakti, cisimlerin gölgesi bir misli uzayıncaya kadar devam eder. Cisimlerin, Güneş tepe noktasında iken yere düşen gölgesine fey-i zeval denir. Öğlen namazının son vakti hesap edilirken fey-i zeval dikkate alınmaz.

Böylece, fey-i zeval hariç, cisimlerin gölgesi kendilerinin bir misli olunca öğle vakti çıkmış, ikindi vakti girmiş olur. Buna “asr-ı evvel” (birinci ikindi) denir. Ebu Hanife’ye göre ise öğle vakti, fey-i zeval dışında, cisimlerin gölgesi iki katına uzayıncaya kadar devam eder. Buna da “asr-ı sani” (ikinci ikindi) denir. Bu görüş farklılığı dikkate alınarak, öğle namazını her şeyin gölgesi, fey-i zeval dışında, gölgesi bir misli olana kadar geciktirmemek; ikindi namazını da her şeyin gölgesi, fey-i zeval dışında, iki misli olmadıkça kılmamak daha iyidir.

3- İkindi namazının vakti

Öğle vaktinin çıktığı andan itibaren başlar ve Güneşin batması ile son bulur. Bu namazın, kerahet vakti olarak bilinen Güneşin sararıp gözleri kamaştırmayacağı vakte kadar geciktirilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak ikindi namazının farzı kılınmamış ise Güneş batıncaya kadar kılınmalıdır.

4- Akşam namazının vakti

Güneşin batmasıyla başlar, batı ufkunda meydana gelen “şafak”ın kaybolmasıyla sona erer. Ebu Hanife’ye göre, “şafak”, akşam batı ufkundaki kızıllıktan sonra meydana gelen aydınlıktır. Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhebe göre, “şafak” ufukta meydana gelen kızıllıktır. Bu kızıllık gidince akşam namazının vakti çıkmış, yatsı vakti girmiş olur. Tercih edilen görüş de budur.

5- Yatsı namazının vakti

Batı ufkunda beliren şafağın kaybolmasından itibaren başlar, ikinci fecrin oluşumuna kadar devam eder.

Vitir namazının vakti, yatsı namazının kılınmasından sonradır. Yatsıyı ilk vaktinde kılanların kalkacaklarından emin olurlarsa vitri, gece vaktine ertelemeleri müstehaptır.

Kerahet vakti hakkında bilgi edinmek için “kerahet vakti nedir” konusuna bakabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu