Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi

Osmanlı Devleti ile İlk Türk İslam Devletlerinin Yönetim Anlayışı

Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışında, ilk Türk İslam devletlerinde olduğu gibi otoritenin kaynağının Allah olduğuna inanılırdı. Allah’ın devleti hükümdara bağışladığına inanıldığı için hükümdarın yetkisi tartışılmazdı. Bu nedenle bütün yetki padişahın ve dolayısıyla onu temsil eden divanın elinde toplanmıştı. Buna karşın reâya (halk) da adaletli bir şekilde yönetilmesi için padişaha verilmiş kutsal bir emanet olarak kabul edilirdi.

Osmanlı’da kut anlayışı ve cihan hâkimiyeti düşüncesi devam etmiş ancak diğer bütün Türk devletlerinden farklı olarak merkeziyetçi bir yapı kurulmuştur. İlk Türk devletlerinde ikili yönetim anlayışı vardı. Selçuklularda ise devlet toprakları melikler arasında paylaştırılırdı. Osmanlı Devleti’nde durum bunlardan farklı olarak ülke hanedan üyeleri arasında paylaştırılmamış, padişah mutlak hâkim olmuştur.

Bu yüzdendir ki Osmanlı Devleti diğer Türk devletlerine göre daha uzun ömürlü olmuştur. Osman ve Orhan Bey dönemlerinde geleneksel veraset anlayışı olan “Ülke hanedanın ortak malıdır.” töresi uygulanmış, bu uygulama sık sık taht kavgalarının çıkmasına sebep olmuştur.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Saltanatın Kaldırılması

Merkezî otoriteyi güçlendirmek ve taht kavgalarını azaltmak isteyen I. Murat, veraset sisteminde değişiklik yaparak “Ülke hanedanın ortak malıdır.” anlayışını terk etmiş, “Ülke padişah ve oğullarının ortak malıdır.” prensibini getirmiştir. Fatih Kanunnâmesi’nde de Devlet-i Âliyye’nin bekası için (Nizam-ı Âlem) gerekirse kardeşlerin hal edilmesi (öldürülmesi) hükmü getirilerek “Ülke sadece padişahın malıdır.” fikri benimsenmiş, bu Kanunnâme ile merkeziyetçi yapı daha da güçlendirilmiştir.

I. Ahmet’le  birlikte, ekber (büyük) ve erşed (akıllı) anlayışı benimsenerek büyük ve akıllı olan kardeşin hükümdar olması kararlaştırılmış, bu anlayış ile kardeşler arasındaki taht kavgalarına son verilmesi amaçlanmıştır. Yönetim alanında yapılan bu değişikliklerin yanında, Osmanlı Devleti 1876 yılında Türklerin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi’yi ilan ederek Mutlak Monarşi’den Meşruti Monarşi’ye geçmiş, bu sayede halkın seçimlere katılması ve hükûmeti seçmesi sağlanmıştır.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu