Osmanlı Devleti

Mondros Ateşkes Antlaşmasının Maddeleri ve Uygulanması

Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan bir antlaşmadır. Mondros Ateşkes Antlaşması öncesi, antlaşma dönemi ve sonrasını ayrı başlıklar altında inceledik. Ayrıca antlaşma maddelerini de tek tek ele aldık.

Mondros Ateşkes Antlaşması Öncesi

1914’ten beri devam eden I. Dünya Savaşı, 1918’e gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin ve müttefiklerinin yenilgisiyle sonuçlandı.

Savaşın sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nde taht değişikliği yaşandı. V. Mehmet Reşad’ın vefat etmesiyle VI. Mehmet Vahdettin tahta çıktı. Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi, Osmanlı Devleti’nin Almanya ile kara bağlantısını kesti. Osmanlı kuvvetlerinin Suriye-Filistin, Irak cephelerinde İngiliz ilerleyişi karşısında tutunamaması ve İngilizlerin Boğazlar ile İstanbul’a doğru yönelmesi, Osmanlı Devleti’ni zor durumda bıraktı.

Mondros Ateşkes Antlaşması

Özellikle İstanbul’un düşman tehdidi altında olması büyük bir tehlike oluşturuyordu. Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından Sadrazam Talat Paşa istifa etti.

Almanya’nın yanında, büyük umutlarla, Osmanlı Devleti’ni savaşa sokan İttihat ve Terakki yönetimden çekildi. Ahmet İzzet Paşa başkanlığında yeni hükûmet kuruldu ve bu hükûmet Wilson İlkeleri doğrultusunda imzalanacak bir ateşkes istedi.

Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası işgaller
Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası işgaller

İstanbul Hükûmeti tarafından Bahriye Nazırı Rauf Bey başkanlığında görevlendirilen heyet, Limni Adası’nın Mondros Limanı’na gitti. İtilaf Devletleri’ni temsil eden Amiral Calthorope (Kalthorp) ile İngilizlerin Agememnon adlı zırhlı savaş gemisinde 27 Ekim 1918’de ateşkes görüşmeleri başladı. Yapılan görüşmeler sonucunda 25 madde hâlinde düzenlenen Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı (30 Ekim 1918).

Mondros Ateşkes Antlaşmasının Maddeleri

  1. Boğazlar İtilaf Devletleri’ne açılacak, Karadeniz’e girişler serbest olacak, Karadeniz ve Çanakkale’deki istihkâmlar İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
  2. Osmanlı orduları terhis edilecek; ordunun taşıt, araç gereç, silah ve cephanesine İtilaf Devletleri tarafından el konulacak.
  3. Osmanlı Devleti’nin elindeki tüm savaş esirleri ile esir ya da tutuklu bulunan bütün Ermeniler serbest bırakılacak fakat İtilaf Devletleri’nin elindeki Türk savaş esirleri geri verilmeyecek.
  4. İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum karşısında, herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacak (Madde 7).
  5. Vilayet-i Sitte denilen altı doğu ilinde (Erzurum, Van, Bitlis, Sivas, Harput, Diyarbakır) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buraları işgal hakkına sahip olacak (Madde 24).
  6. Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.
  7. Tüm liman ve tersaneler İtilaf Devletleri’nin kontrolünde olacak.
  8. Hükûmet haberleşmesi dışındaki telsiz, telgraf ve kablolar (iletişim hatları) İtilaf Devletleri’nin denetimi altında olacak.
  9. İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, I. Dünya Savaşı’ndan önceki sınırlara çekilecek.
  10. Kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda, ülkenin ihtiyaçları karşılandıktan sonra, İtilaf Devletleri’ne satın alma kolaylığı sağlanacak.
  11. Suriye, Irak, Hicaz, Yemen, Asir, Trablusgarp ve Bingazi’de Osmanlı kuvvetleri ve subayları en yakın İtilaf Devletleri komutanlığına teslim olacak.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Osmanlı Devleti'nin Devlet ve Toplum Yapısı

Askeri Hükümler

  1. Donanma teslim edilecek ve itilâf devletlerince uygun görülen limanlarda demirli tutulacaktır. (Madde: 6)
  2. Osmanlı Devleti’nin elinde bulunan savaş esirleri (suçlu Ermeniler de dahil) İstanbul’da toplanacak ve İtilâf Devletlerine teslim edilecektir. (Madde: 4)
  3. (Brest-Litowsk barışından sonra) İran ve Kafkasya’ya giren Osmanlı birlikleri derhal geri çekilecektir. (Madde: 11)
  4. Sınırların korunması ve iç asayişin sağlanması için gereken askerden fazlası derhal terhis edilecektir. (Madde: 5) (Sadece, Erzurum’da bulunan 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa bu maddeye uymayarak, ordusunu terhis etmemiştir.)

Ekonomik Hükümler

  1. Bütün liman ve tersanelerden İtilâf Devletleri yararlanabilecektir. (Madde: 8)
  2. Ülkenin ihtiyacı karşılandıktan sonra kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda satın alma kolaylığı sağlanacaktır. (Madde: 14)
  3. Demiryolları denetim altında tutulacaktır.(Madde: 15)

Mondros Ateşkes Antlaşması Sonrası

İtilaf Devletleri, Osmanlı’ya Mondros Mütakeresi’ni imzalatarak, gizli antlaşmalarla paylaştıkları Osmanlı topraklarını işgal etmek için hukuki dayanağı elde etmiş oldu.

Maddelere bakıldığında, Osmanlı Devleti her türlü işgale karşı açık hâle gelmişti. İşgallere karşı koyabilmesini engellemek için de bütün tedbirler alınarak Osmanlı Devleti savunmasız hâle getirilmişti. Özellikle Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7 ve 24. maddeleri, İtilaf Devletleri’nin Osmanlı topraklarında istedikleri yerleri işgal etmelerine zemin hazırlamıştı.

Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasından hemen sonra İngiltere, Musul’a girerek ateşkese rağmen Osmanlı topraklarındaki ilk işgalini gerçekleştirdi (3 Kasım 1918). Musul’un işgal edilmesini İskenderun’un işgali izledi. İngilizlerin işgalleriyle birlikte Fransa da Adana ve çevresini işgal etti.

Yunanistan ve İtalya da kendilerine vadedilen yerleri ele geçirmek için işgal hareketlerine başladılar. 13 Kasım 1918’de İtilaf donanması İstanbul’a gelerek Dolmabahçe Sarayı önlerinde demir attı. Böylece Osmanlı Devleti’nin başkenti de fiilen işgal edilmiş oldu.

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Uygulanması

Bu anlaşma, Osmanlı Devleti topraklarını işgâle açık hale getirmiştir. Wilson ilkelerini hiçe sayan İtilâf Devletleri, Anadolu’yu yer yer işgâllere başlamıştır. İtalya’ya verileceği vaad edilerek I. Dünya Savaşı’na girmesini sağlayan Batı Anadolu’nun, Yunanistan’a verilmesi Paris Gizli Konferansı’nda kararlaştırılır.

Bunun sonucu olarak Yunanistan 15 Mayıs 1919 tarihinde, işgâllerde bulunma hakkı olmamasına ve Amiral Calthorpe tarafından Rauf Bey (Orbay)’e Yunan askerlerinin Osmanlı topraklarına girmeyeceğine dair özel mektup vermesine rağmen, İzmir’e asker çıkarmıştır. İzmir’in Yunanlılarca işgâli Kurtuluş Savaşı’nın nüvesini oluşturan Kuvâ-i Millîye’nin kurulmasını sağlaması bakımından biraz da şanstır.

Diğer taraftan daha önce İtalyanlara bırakılmışken Yunanlılara verilen İzmir, İtalyanlarla İngilizler’in arasını da açmıştır.

Ayrıca bakınız:

Mondros Ateşkes Anlaşması’na Yönelik Tepkiler

Mondros Ateşkes Antlaşması

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkisi

İşgaller Karşısında Osmanlı Yönetiminin Tutumu

1. Dünya Savaşı Yıllarında Osmanlı Devleti

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu