Demokrasi ve İnsan Hakları

Demokraside Aktif Vatandaşlık

Vatandaş olabilmenin en önemli koşulu, bireyin haklarının ve sorumluluklarının farkında olabilmesidir. Demokrasinin varlığını sürdürebilmesi; vatandaş olma bilincine sahip bireylerin çoğunlukta olmasıyla beraber bu kişilerin eşitlik, özgürlük, adalet, müsamaha, farklılıklara saygı gibi demokrasinin temel değerlerini davranışlarında sergilemesine bağlıdır.

Demokratik vatandaşlık ise bireylerin vatandaş olarak haklarının farkında olmaları, sorumluluk bilinci taşımaları, yasalara ve kurallara titizlikle uymaları, şiddetten uzak durmaları, toplumu bu yönde etkilemeleri, barıştan yana tavır almaları ve toplumdaki her türlü ayrımcılığa karşı çıkmalarıyla mümkündür.

Demokrasinin var olabilmesi sadece siyasal partilere, devlet kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına bağlı değildir. Toplumdaki her bireyin demokrasiyi yaşatmak için üzerine alacağı birçok sorumluluk vardır. Demokrasi kültürünün oluşturulmasında ailenin rolü büyüktür. Ayrıca demokratik okul kültürü sayesinde de bireyler haklarını elde etme ve sorumluluklarını yerine getirme bilinciyle demokratik vatandaşlık davranışlarını yaşam şekli hâline getirirler. Demokratik sistemlerde atanan veya seçilen yöneticilerin yaptığı iş ve işlemlerin denetlenmesi son derece önemlidir. Seçilen ya da atanan yöneticileri izlemek, onlardan talepte bulunmak, gerektiğinde onların olumsuz eylemlerine ve işlemlerine karşı demokratik tepkide bulunmak ise aktif vatandaşlığın önemli koşullarındandır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Kanayan Yara Bosna Hersek

Demokratik sistemlerde bireylerin yönetime katılması son derece önemlidir. Bireyler bunu yaparken sadece kendi haklarını değil, başkalarının haklarını korumak için de uğraşır. Oy vermek, vergi vermek, askerlik yapmak, iş sahibi olmak demokratik vatandaş olmak için yeterli değildir. Demokratik vatandaş olabilmek için haksızlıklara karşı çıkmak, bunu yaparken özgür iradeyle hareket etmek, yerel ve genel yönetimlerde aksayan yönleri tespit ederek hukuk çerçevesinde harekete geçmek, diğer insanları da bu doğrultuda bilinçlendirmek gerekir. Gelişmiş demokrasilerde bunun uygulamalarını görmekteyiz. Ülkemizde son yıllarda vatandaşların yönetime etkin şekilde katıldığını, bu alanda devlet kurumlarının bazı çalışmalarda bulunduğunu görüyoruz. Vatandaşların sadece devlet kurumlarına karşı değil, toplumdaki sivil veya ticari amaçlı kuruluşlara karşı da aksaklıkların düzeltilmesi için bazı sorumlulukları üstlenmesi gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu