Astronomi ve Uzay Bilimleri

Astronomi Tarihi

Yüzyıllar önce dünya nüfusu bugünkünden çok daha az olduğu için yerleşim bölgeleri de bu kadar geniş bir alana yayılmamıştı. Yukarıdaki haritayı incelediğimizde insanoğlunun yerleşim için iklim olarak uygun, ulaşım ve tarıma elverişli su kenarı bölgeleri tercih ettiğini fark ederiz.

Şimdi harita üzerinde yerleşim bölgeleri gösterilen medeniyetlerin astronomi tarihine katkılarını inceleyelim:

astronominin tarihi

a. Babiller

Babillerde astronomi

Fırat ve Dicle Nehirleri arasında bugünkü Irak topraklarında kurulan medeniyet, gök cisimlerinin hareketlerini inceleyip kil tabletlere kaydetmiştir. Bu tabletlerden; Ay ve Güneş’in hareketlerini incelediklerini, hava durumu kaydı tuttuklarını, gezegen ve yıldızlar arasındaki ilişkileri açıkladıklarını öğreniyoruz. Ay ve Güneş tutulmalarının, Saros dönemi olarak bilinen dönemlerinin 18 yılda bir tekrarlandığını Babiller keşfetmiştir. Babiller tarafından kullanılmakta olan takımyıldız adlandırması günümüzde de kullanılmaktadır.

b. Mısırlılar

Mısırlılarda astronomi

Nil Nehri’ndeki taşkınların tarım alanlarına zarar vermesi takvim tutma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Güneşi temel alarak geliştirdikleri takvim özellikleri ve bir günün 24 saat olarak hesaplanışı, günümüze Mısırlılardan kalan astronomi bilgileridir.

c. Orta Asya Türkleri

Evrenin altın veya demir bir kazık çevresinde dönen kubbe olduğu düşüncesine sahip olan Orta Asya Türkleri, 12 Hayvanlı Türk takvimini kullanmışlardır. Evrenin demir bir kazığın çevresinde döndüğünü düşündüklerinden Kutup Yıldızı’nı Demirkazık olarak adlandırmışlardır.

ç. Çinliler

Günümüzde Çinlilerin Ay ve Güneş tutulmalarını gözlemleyebildiklerine dair MÖ 2300 yılına dayanan veriler bulunmaktadır. Çinlilerden günümüze ulaşan verilerde Ay, Güneş ve öteki yıldızların dışında meteor, meteorit benzeri gök cisimleri ile alakalı de bilgi sahibi oldukları anlaşılmaktadır.

d. Eski Yunanlılar

Eski yunanlılarda astronomi

Babillerden oldukça etkilenen Eski Yunanlı bilim insanları ilk evren modellerini oluşturmuşlardır. Thales (Tales, MÖ 624-546) Dünya’nın suda yüzen yassı bir disk olduğunu, Anaksimander (MÖ 610-546) Dünya’nın uzayda yüzen bir silindir olduğunu düşünmüştür.

Dünya’nın küre şeklinde olduğunu ise ilk olarak Pisagor (Pisagor, MÖ 580-500) ileri sürülmüştür. Aristo (MÖ 384-322), Batlamyus (MÖ 85-165) ve Hipparchus (Hiparkus MÖ 190-120) yanda verilen yer merkezli evren modelini ileri sürmüşlerdir. Bu modelle gezegenlerin görünen hareketlerini açıklamaya çalışmışlardır.

Bunun dışında Aristo Dünya’nın küre şeklinde olduğunu da belirtmiştir. Aristo ile özdeş dönemde yaşayan Heraklit (MÖ 387-312), ayrıca Dünya’nın kendi ekseni etrafında döndüğünü ileri sürmüşse de bu düşüncesi kabul görmemiştir.

e. İslam Dünyasında Astronomi

Dönemlerine göre modern gözlemevlerinin kurulmuş olması ile İslam dünyası çağdaş astronomi biliminin gelişmesine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Arapların Latince eserlerin tercümesiyle ilgilenmeye başladıkları astronomi bilimi, İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte dinî günler, namaz ve oruç vakitleri, kıble yönünün tayini benzeri konularda daha da önem kazanmıştır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Astroloji Nedir?

El-Battani (MS 858-929 ) Güneş’in görünen hareketindeki düzensizlikleri incelemiş, Ekvator düzlemi ile ekliptik arasındaki açıyı çok büyük bir yaklaşıklıkla hesaplamıştır. El-Bir€nî (MS 973 – 1048) Kanun isimli eseri ile Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüyor olabileceği düşüncesini ortaya koymuş, yerkürenin çevresini hesaplamayı başarmıştır.

Ayrıca ekliptik eğimini gerçek değerine çok büyük bir yaklaşıklıkla ölçen ilk bilim insanıdır. Ünlü bir şair olarak tanınan Ömer Hayyam ise astronomi alanında yaptığı çalışmalarla günümüz astronomi bilimine ışık tutmuştur. 1260 yılında Nasîrüddin T€sî (MS 1201-1274) tarafından Meraga’da bir gözlemevi kurulmuştur.

Hemen hemen özdeş dönemlerde İlhanlı hükümdarı tarafından Tebriz’de yapılmış olan gözlemevinde Güneş gözlemleri için yeni aletler geliştirilmiştir. Uluğ Bey’in kurdurduğu Semerkant’taki gözlemevinde yetişen Kadızade Rumi (MS 1364-1436) ve Ali Kuşçu (MS 1403-1474) Osmanlı Dönemi’nin önde gelen astronomlarıdır.

Hipparchus, geliştirdiği yıldız parlaklığı hesaplama sistemi ile çağdaş astronominin babası olmuştur. Güneş merkezli ilk evren modeli ise Aristarchus (Aristarkus, MÖ 310-230) tarafından geliştirilmiştir.

f. Avrupa’da Astronomi

Avrupa’da, Hristiyanlığın yaygınlaşması sonucu Aristo’nun fikirlerinin kabul görmemesi astronominin bir dönem geri kalmasına neden olsa da Rönesans’la birlikte İslam bilginleri tarafından yazılan eserlerin tercüme edilmesi ile yeniden gelişmeye başlamıştır.

1473-1543 yılları arasında yaşayan Nicolaus Copernicus (Nikılıs Kopernik) Güneş merkezli evren modelini benimsemiş, Tycho Brahe (Taykho Bırah, 1546-1601) Ay ve Güneş’in Dünya’nın etrafında öteki gezegenlerin ise Güneş’in etrafında dairesel hareket yaptıklarını kabul eden bir model geliştirmiştir.

Tycho Brahe’ın öğrencisi Johann Kepler (1571-1630), Brahe’ın gözlem ve düşüncelerinden hareketle Kepler Yasalarını bulmuştur. Teleskobun icadı astronomi çalışmalarına ve gelişmelere hız kazandırmıştır. Galile (1564-1642) Samanyolu galaksisinin çok sayıda yıldızdan meydana geldiğini gözlemlemiştir.

Jüpiterin dört uydusunu keşfetmiş, Güneş’in kendi ekseni etrafında 26 günlük periyotlarla dönme hareketi yaptığını bulmuştur. Astronomiye en önemli katkılardan birisini yapan isim ise 1642-1727 yılları arasında yaşayan İngiliz bilim insanı Sır Isaac Nevton’dur (Sör Ayzek Nivtın). Nevton evrensel çekim yasasında Güneş ve gezegenler arasındaki çekim kuvvetinin Güneş ile gezegenlerin birbirlerine olan uzaklıklarının karesi ile ters orantılı olduğunu ifade etmiştir.

Astronomi ve Uzay Bilimleri Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu