Biyoloji

İnsanda Döllenme ve Embriyonik Gelişim Süreci

Erkek ve dişi üreme sistemlerinin yapısı ve üreme hücrelerinin oluşturulması bu bölümde daha önceki başlıklar altında anlatılmış olup bu başlık altında ise üreme hücrelerinin döllenme ile bir araya gelmesi ve yeni bir yavrunun oluşması süreçleri hakkında bilgi verilmiştir.

Döllenme

Dişi üreme sistemine geçen spermlerin hareket yetenekleri buradaki kimyasalların da etkisi ile artar. Spermler yumurta tarafından salgılanan özel kimyasal maddeleri takip ederek yumurta kanalına girer ve yumurtaya ulaşır. Yaklaşık 5-10 dakika süren bu yolculukta yarım milyara yakın spermden sadece birkaç bin tanesi yumurtaya ulaşmayı başarır ve sadece bir tanesi yumurtayı dölleyebilir.

Sperm öncelikle yumurta etrafındaki folikül hücrelerinin oluşturduğu tabakaya girer, ardından yumurta zarının etrafındaki glikoprotein yapılı zona pellucidaya bağlanır. Daha sonra akrozom içindeki sindirim enzimleri spermin zona pellucida tabakasını geçerek plazma zarına ulaşmasını sağlar.

Son olarak sperm yumurtanın içine girer Sperm çekirdeği Akrozom Zona pellucida Folikül hücreleri Yumurta sitoplazması Yumurta çekirdeği ve bir süre sonra her iki hücrenin kalıtsal yapıları bir araya gelerek zigotu oluşturur.

Döllenmenin ardından oluşan döllenmiş yumurtaya zigot adı verilir. Zigot döllenmenin ardından çeşitli evrelerden geçerek yeni bireyi oluşturur. Bu sırada büyüme ve gelişme olayları görülür. Birbirlerine yakın kavramlar benzeri görünseler de büyüme ve gelişme farklı kavramlardır.

Büyüme; hücre bölünmeleri ve hücrelerin büyümesi sonucu canlının hacim ve kütlesindeki artışı ifade eder. Zigot oluşumundan sonra büyüme boy, kilo, baş çevresi benzeri parametrelerin ölçülmesi ile izlenebilir. Gelişme ise organizmanın yaşam döngüsü boyunca geçirdiği değişimlerin tümünü ifade eder.

Embriyonik Gelişim Süreci

Zigot oluşumundan sonra ana rahmindeki canlıya gelişiminin ilk 8 haftasında embriyo, 8 haftalıktan doğuma kadar geçen sürede ise fetüs adı verilir. Bu sırada birbirini takip eden evreler görülür. Bu evreler sırasıyla segmentasyon, blastula , gastrulasyon, farklılaşma ve organogenez olarak adlandırılmaktadır.

Segmentasyon

Döllenmenin ardından zigot, hızla hücre bölünmelerine başlayarak hücre sayısını artırır. Bölünmeler sonucunda oluşan birbirleriyle özdeş kalıtsal yapıya sahip hücrelere blastomer adı verilir. Segmentasyon evresinde hücre sayısı artarken hücrelerin büyüklükleri azalır ve evrenin sonunda duta benzeyen görünümde 16-64 hücreli morula isimli yapı oluşur. Morulanın oluşmasına kadar geçen süreç henüz yumurta kanalında gerçekleştiğinden embriyo anneden besin alamamaktadır. Bu nedenle morulanın hacmi zigottan büyük değildir.

Segmentasyon
Segmentasyon

Blastula

Embriyoda hücre bölünmeleri ve hücre sayısının artışı devam ettikçe içi sıvı dolu, hücrelerin dışarıya doğru göç etmiş olduğu blastula evresi oluşur. İçi sıvı dolu olan bu yapıya blastosist, içteki sıvı dolu boşluğa ise blastosöl adı verilir. Embriyo döllenmenin ardından 5-7 gün sonra blastula evresindeyken uterusa yapışır ve uterus iç duvarlarına gömülerek anneden beslenmeye başlar.

Embriyo blastula evresinde uterusa bağlanır
Embriyo blastula evresinde uterusa bağlanır

Gastrulasyon

Embriyo uterusa gömüldükten sonra gelişim hızla devam eder. Gastrulasyon evresinde embriyoya ait bazı hücreler göç ederek farklı embriyonik tabakaları ve açıklıkları oluşturur. Bu evrede embriyonun alt kısmında oluşan açıklığa blastopor açıklığı adı verilir ve bu açıklık ilerleyen dönemlerde anüs açıklığına dönüşecektir.

Gastrulasyon
Gastrulasyon

Farklılaşma ve Organogenez

Gastrulasyon evresinde oluşan embriyonik tabakalara ait hücreler, gelişim sürecinde farklı görevlere sahip doku ve organları oluşturmaya başlar. Döllenmenin dördüncü haftasında kalp atışı başlar ve 8. haftanın sonlarına doğru el ve ayaklar gelişir. İlk trimester adı verilen 3 aylık dönemin sonunda birçok organ oluşur, embriyo ortalama 8 cm uzunluğunda ve 40-50 g ağırlığındadır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Omurgalı Hayvanlar Nelerdir ?

Bu ilk üç aylık dönemde fetüse ait organların büyük bir kısmının gelişimi gerçekleştiğinden embriyo çevresel etkilerden en yüksek seviyede korunmalıdır. Radyasyon, bilinçsiz ve doktor kontrolü olmadan ilaç kullanımı, röntgen ışınları, annenin sigara ve alkol kullanması bebekte telafisi mümkün olmayan sakatlıklara ve kusurlara neden olabilir.

9 İnsan emriyosunun 1, 2 ve 3. aydaki görüntüleri
İnsan emriyosunun 1, 2 ve 3. aydaki görüntüleri

İkinci üç aylık (trimester) döneminde fetüsün ağırlığı aşağı yukarı 600 grama ulaşır, parmaklar iyice belirginleşmeye, kaş, kirpik ve tırnaklar uzamaya başlar. Fetüs hareketleri artık anne tarafından hissedilebilir. Son üç aylık dönemde ise iç organların hepsi gelişimini tamamlamak üzeredir, fetüs ortalama olarak 40 haftalık olduğunda doğum gerçekleşir.

Fetüs, anne uterusundaki büyüme ve gelişimini devam ettirirken gereksinim duyduğu maddeleri annesinden karşılar. Yine özdeş şekilde ürettiği metabolik atıkları da annesi aracılığı ile uzaklaştırır. Anne ve fetüs arasında madde değişiminin yapıldığı organa plasenta adı verilir.

Fetüs, iki atardamar ve bir toplardamardan oluşan göbek kordonu ile plasentaya bağlıdır. Anneye ait damarların da bulunduğu plasentada anne ve fetüsün kanı birbirlerine karışmadan madde alışverişi gerçekleşir. Fetüsün kan damarları plasenta içinde parmaksı uzantılar yapar. Annenin kanı bu uzantıların üzerinde akmakta ve bu sırada difüzyonla madde alışverişi gerçekleşmektedir.

Annenin kanı ile birlikte gelen besin, oksijen benzeri maddeler fetüse doğru geçerken fetüsün metabolik atıkları da bu sırada annenin kanı tarafından tutularak plasentadan uzaklaştırılır. Göbek kordonunun atardamarları fetüsten gelen kirli kanı taşırken göbek kordonu toplardamarı ise madde alışverişi gerçekleştikten sonra oluşan temiz kanı fetüse götürür.

Doğumdan sonra bebek hâlâ göbek kordonu ile plasentaya bağlıdır, doğumu gerçekleştiren sağlık personeli tarafından göbek kordonu bir mandalla kıstırılır ve kesilir. Bir işlevi kalmayan göbek kordonu parçası ise 5-7 gün içinde vücuttan düşerek ayrılır. Doğum gerçekleşip bebek anneden ayrıldıktan sonra plasenta da bir miktar kan ile birlikte dışarı atılır.

  • Bazı durumlarda döllenmeden belli bir süre sonra zigotun ikiye ayrılmasıyla iki ayrı embriyo gelişmeye başlar. Bu durum ikiz gebeliğe neden olur. Döllenmiş tek bir yumurtanın bölünmesi sonucu oluşan bu ikizlere tek yumurta ikizi adı verilir. Bölünmenin gerçekleştiği haftaya bağlı olarak amniyon kesesi ve plasentanın ikisinin de ortak, birinin ortak veya ikisinin de ayrı olması söz konusu olabilir. Tek yumurta ikizlerinin genetik yapıları aynıdır. Dolayısıyla cinsiyet, kan grubu, göz rengi benzeri özellikleri her zaman aynıdır. Ancak çevresel özellikler, beslenme alışkanlıkları benzeri faktörler bazı özelliklerinde değişikliğe neden olabilir.
  • Bazı durumlarda ise anneden gelen iki yumurtanın babadan gelen iki sperm ile döllenmesi sonucu çift yumurta ikizleri oluşur. Burada iki tane döllenmiş yumurta (zigot) iki ayrı bebeği oluşturacak şekilde ayrı ayrı gelişir. Çift yumurta ikizlerinin genetik yapıları farklı zamanlarda doğan iki kardeşinki benzeri birbirinden farklıdır, sadece özdeş anda özdeş rahimde gelişirler. Dolayısıyla cinsiyetleri tesadüfe bağlı olarak özdeş ya da farklı olabilir. Birbirlerine benzerlikleri de farklı zamanlarda doğan kardeşlerinki benzeri tesadüfîdir.

Kaynak:11.Sınıf Biyoloji Ders Kitabı (PDF)

Biyoloji Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu