Laiklik İlkesi Tanımı ve Özellikleri
Bir kavram olarak laiklik, dinî olanla dünyevi olanın birbirinden ayrılmasıdır. Fakat laiklik ilkesi yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıyla sınırlı kalmaz.
Laik bir devlet bireyin tüm inanç ve ibadet hakkını tanır. Bunun yanında vatandaşlarının inançlarını özgürce yaşaması için gereken tüm tedbirleri de alır. Atatürk bu yaklaşımı: “Türk Devleti laiktir. Her ergin dinini seçmekte serbesttir.” sözü ile özetlemiştir.
Özellikle Atatürk inkılapları ile siyasal, sosyal, kültürel ve hukuksal alanlarda yapılan tüm düzenlemelerde laiklik düşüncesi esas alınmıştır. Böylelikle tüm bu alanlar kişi hak ve hürriyetlerini temel alan bir anlayışa göre düzenlenmiştir. Laiklik ve din alanları birbirinden farklıdır. Dolayısıyla bunların birbiri ile çelişmesi ve çatışması düşünülmez. Laiklik düşüncesi dinin alternatifi değildir. Laiklik ve demokrasi, daha özgür bir din alanının oluşması için yardımcı ögelerdir.
Laiklik ilkesi, Türk devlet geleneğinden ve Türk kültürü çerçevesinde üretilen değerlerden en iyi şekilde yararlanılarak demokrasinin güçlenmesine katkı sağlayacak bir düşüncedir. Laiklik düşüncesi, inanç özgürlüğü ve demokrasi ile ilgili sorunların bilimin ışığında ve bilimsel yöntemlerle çözümlenmesini öngörür. Atatürk’ün: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” sözü bu noktayı vurgulamaktadır.
Atatürkçü düşüncenin öngördüğü laiklik anlayışı Batı’dan gelen dayatmalarla değil, Türk toplumunun tarihsel birikimi temel alınarak tanımlanması gereken bir değerdir.