Tarih Bilimi

İç Asya’da Kurulan Türk Devletleri

1- Asya Hun Devleti (MÖ 220-MS 216)

Hunlar, Orta Asya’da Ötüken merkez olmak üzere Çin’in kuzeyinde kalan bölgede yaşamışlardır. Çinlilerin Hiungnu olarak adlandırdıkları Hunların bilinen ilk hükümdarı Teoman’dır (MÖ 220-209). Teoman, Çin’in kuzeybatısında birbirinden ayrı olarak yaşayan Türk boylarını birleştirerek tarihteki ilk Türk devleti olan Asya Hun Devleti’ni kurmuştur.

Asya Hun Devleti
Asya Hun Devleti

Asya Hun Devleti’nin başına MÖ 209 yılında Mete Han geçti. Mete’nin tahta geçtiği günlerde Hunların doğusunda Tunguzlar, güneyinde Çinliler, güneybatısında ise Yüe-çiler bulunuyordu. Bunlardan Tunguzlar, Hun tahtındaki değişiklikten yararlanmak düşüncesiyle Mete’den toprak istediler.

Bunun üzerine sefere çıkan Mete Tunguzları ağır bir yenilgiye uğratarak vergiye bağladı. Mete Han, Tunguzlardan sonra İpek Yolu ticaretini engelleyen Yüe-çiler üzerine de bir sefer yaparak bu yolun güvenliğini sağladı. Ardından kuzeye yönelerek Hunlarla akraba olan Tölesleri ve Kırgızları egemenliği altına aldı.

Böylece Türk kökenli ve Türkçe konuşan toplulukları Hun hâkimiyeti altında toplayarak Orta Asya’da Türk siyasi birliğini sağlayan ilk hükümdar oldu. Bu durum Çin yıllıklarında “Hunların bütün soylu büyük kişileri Mete’nin hâkimiyetini tanımışlar ve onu en büyük şanyü olarak yüceltmişlerdir.” şeklinde ifade edildi.

Mete, MÖ 201 yılında Çin üzerine büyük bir sefer düzenleyerek Çin imparatorunu ordusuyla birlikte kuşatma altına aldı. Kuşatmadan çıkamayacağını anlayan imparator, yaptığı antlaşmayla Kuzey Çin bozkırlarını Hunlara bıraktı. Ayrıca her yıl tahıl, ipek ve yıllık vergi vermeyi kabul etti.

Mete Han MÖ 174 yılında öldü. Yerine geçen oğlu Ki-ok, babasının Çin’i baskı altında tutma siyasetini devam ettirdi. Büyük bir ordunun başında Çin’in merkezine kadar ilerledi. Daha sonra da batıya yöneldi ve Yüe-çileri yenerek İpek Yolu’nun kontrolünü ele geçirdi. Ki-ok’un MÖ 160 yılında ölümünden sonra yerine oğlu Kün-çin geçti.

Kün-çin Dönemi’nde Çinliler İpek Yolu üzerindeki Hunlara ait toprakları alarak batıya doğru ilerlediler. Bir yandan da Hunlar arasında ayrılıklar çıkarma çalışmalarına hız verdiler. Çin propagandalarının etkisinde kalan Hun Hükümdarı Hohanyeh Çin’e bağlanma fikrini benimsediyse de kardeşi Çi-çi bağımsızlıktan vazgeçmedi.

Bunun üzerine Asya Hunları MÖ 58 yılında Güney Hunları ve Batı Hunları olmak üzere ikiye ayrıldı. Bunlardan Hohanyeh’in başında bulunduğu Güney Hunları Çin’e bağlanırken Çi-çi yönetimindeki Batı Hunları bağımsızlıklarını bir süre daha korudular. Çi-çi’nin ölümünden sonra da MÖ 36 yılında Çin hâkimiyetine girdiler.

Çin hâkimiyetinde yaşayan Güney Hunları bir süre sonra yeniden bağımsızlıklarını kazandılar. Ancak aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle MS 48 yılında bu kez Kuzey ve Güney Hunları olarak ikiye ayrıldılar. Kuzey Hun Devleti MS 156 yılında Çinlilerin ve Sienpilerin saldırıları sonucu dağıldı. Çinlilerin görevlendirdiği hükümdarlarca yönetilen Güney Hun Devleti ise MS 216’da yıkıldı.

2- I. Kök Türk Devleti (552-630)

VI. yüzyıl ortalarında Kök Türklerin başında bulunan Bumin, Avarlara karşı başlattığı bağımsızlık mücadelesini kazanarak 552 yılında Kök Türk Devleti’ni kurdu. Merkezi Ötüken olan Kök Türk Devleti, Türk adını taşıyan ilk devlet olarak tarihe geçti.

Kök Türk Devleti
Kök Türk Devleti

Bumin Kağan, devletini kurduktan sonra Büyük Kağan olarak ülkenin doğu kesimini yönetirken batı bölgesinin yönetimini yabgu unvanını taşıyan kardeşi İstemi’ye bıraktı. Bumin Kağan’ın ölümünün ardından yerine büyük oğlu Ko-lo Kağan geçti. Onun 553 yılında ölmesi üzerine diğer oğlu Mukan, Kök Türk kağanı oldu. Mukan Kağan, Avar Devleti’ne kesin olarak son verdi.

Doğuda Kitanları, kuzeyde ise Kırgızları Kök Türk Devleti’ne bağladı ve Çin’i baskı altına aldı. Mukan Kağan doğuda bu başarıları kazanırken amcası İstemi Yabgu batıda Hazar Denizi’ne kadar uzanan bölgeyi ve buradan geçen İpek Yolu’nu denetimi altına aldı. Kök Türkler, İpek Yolu mücadelesi sırasında bir başka Türk devleti olan Akhunlar ile karşı karşıya geldi.

Bu mücadele sırasında İstemi Yabgu İran’daki Sasani Devleti ile anlaşarak 557 yılında Akhun Devleti’ne son verdi. Kök Türk Hükümdarı Mukan Kağan’ın 572 yılında ölümü üzerine yerine Taspar (Ta-Po) Kağan geçti.

Onun ölümünden sonra başlayan iç karışıklıklar nedeniyle Kök Türkler, 582 yılında Doğu Kök Türk Devleti ve Batı Kök Türk Devleti olmak üzere ikiye ayrıldı. Doğu Kök Türk Devleti, Kie-li Kağan’ın 630 yılında Çin’e düzenlediği bir sefer sırasında esir düşmesi üzerine bağımsızlığını kaybetti. İç ayaklanmalarla sarsılan Batı Kök Türk Devleti de 659 yılında Çin hâkimiyetine girdi.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Nemesis Operasyonu Ve Talat Paşa

3- II. Kök Türk (Kutluk) Devleti (682-742)

Kök Türkler, Çin hâkimiyetinde kaldıkları yıllarda millî benliklerini ve bağımsızlık duygularını kaybetmediler. Kök Türkler Kürşad ve arkadaşlarının esaretten kurtulmak amacıyla başlattığı bağımsızlık mücadelesinde başarılı olamadılar.

682 yılında ise Kutluk öncülüğünde birleşerek Çin hâkimiyetinden kurtuldular ve kutlu yurt saydıkları Ötüken’de Kök Türk Devleti’ni yeniden kurdular. Kutluk kendisini kağan ilan ederek “devleti derleyip toparlayan” anlamına gelen ilteriş unvanını aldı. Bağımsızlığın kazanılmasında önemli rol oynayan Tonyukuk’u ise vezir olarak tayin etti.

Kutluk Kağan, devletini güçlendirmek için Çin üzerine 46 sefer düzenledi. Oğuzları, Kırgızları ve Türgişleri hâkimiyeti altına alarak Kök Türk Devleti’ni eski gücüne kavuşturdu. Onun 692 yılında ölümünden sonra yerine, kardeşi Kapgan Kağan geçti. Kutluk Kağan gibi Kapgan Kağan da Çin’i baskı altında tutma siyasetini sürdürdü.

Çin’de dağınık hâlde yaşayan Türk boylarını Kök Türk çatısı altında toplamak isteyen Kapgan Kağan bu amaçla Çinliler üzerine seferler düzenledi. İşgal altındaki Kök Türk topraklarını yeniden ülkesine katarak Türk siyasi birliğini yeniden sağladı. Kapgan Kağan 716 yılında ölünce Kök Türklerin başına oğlu İnal Kağan geçti.

İnal Kağan devlet yönetiminde başarılı olamadı. Bunun üzerine Kutluk Kağan’ın oğlu Kül Tigin tarafından tahttan indirildi. Kül Tigin, ağabeyi Bilge’yi kağan yaparken kendisi de ordu komutanlığı görevini üstlendi. Bilge Kağan ilk iş olarak ülkesinde çıkan iç ayaklanmaları bastırdı.

Daha sonra da Çin üzerine düzenlediği seferlerle güçlenip devlet otoritesini sağlamlaştırdı. Kök Türk Devleti Bilge Kağan’ın 734 yılında ölümünden sonra başlayan taht kavgaları nedeniyle iç karışıklıklar içine düştü. 742 yılında da Karluklar, Uygurlar ve Basmillerin ortak saldırısı sonucunda dağılarak bağımsızlığını kaybetti.

4- Uygur Devleti (744-840)

Kök Türk Devleti’ne bağlı olarak yaşayan Uygurlar, 744 yılında Karluklar ve Basmillerle birleşerek bu devletin yönetimini ele geçirdiler. Daha sonra Ötüken merkez olmak üzere Uygur Devleti’ni kurdular.

Kutluk Bilge Kül Kağan, bir süre sonra devletin merkezini Orhun Irmağı kıyısındaki Ordu Balık’a (Karabalgasun) taşıdı. Kutluk Bilge Kül Kağan ülkesinin sınırlarını genişleterek Uygurları güçlü bir devlet hâline getirdi. Onun 747 yılında ölümü üzerine devletin başına Moyen-Çur Kağan geçti.

Uygur Devleti
Uygur Devleti

Moyen-Çur Kağan’ın tahta çıkışından bir süre sonra Çinliler, 751 yılında Müslüman Araplara karşı yaptıkları Talas Savaşı’nda yenilerek Doğu Türkistan’dan çekilmek zorunda kaldılar. Bunun üzerine Moyen-Çur Kağan verimli bir bölge olan tarım havzasını ele geçirerek Uygurlara en parlak dönemini yaşattı.

Moyen-Çur Kağan 759 yılında ölünce yerine oğlu Bögü Kağan geçti. Bögü Kağan, Çin’de başlayan isyanlara karşı, Çin imparatoruna yardım etmek üzere çıktığı sefer sırasında bir süre Çin’in başkentinde kaldı. Bu sırada Çinlilere özgü bir din olan Manihaizmden etkilendi. Ülkesine döndükten sonra da Manihaizmi resmî din hâline getirdi.

Manihaizm et yemeyi ve savaşmayı yasaklayan bir dindi. Bu nedenle Manihaizmi kabul eden Uygurlar, zaman içinde savaşçılık özelliklerini kaybettiler. Göçebe yaşamı ve hayvancılığı bırakarak tarıma ve ticarete yöneldiler. Böylece geniş ölçüde yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu oldular.

Uygurlar Bögü Kağan’dan sonraki hükümdarlar döneminde, karşılaştıkları kıtlık ve salgın hastalıklar nedeniyle zayıfladılar. Onların bu durumundan yararlanan Kırgızlar, 840 yılında Uygur topraklarına girerek başkent Ordu Balık’ı işgal ettiler. Bundan sonra Uygurlar, Çin’in kuzeyindeki Kansu bölgesi ile batıdaki Turfan ve Beş Balık’a gelerek buralarda Kansu ve Doğu Türkistan Uygur Devletlerini kurdular.

XIII. yüzyılın başlarından itibaren Moğolların hâkimiyetine giren Uygurlar Moğol Devleti üzerinde etkili oldular. Uygurcayı Moğol Devleti’nin resmî yazı dili hâline getirerek öğretmenlik, yöneticilik, danışmanlık, memurluk gibi görevler üstlendiler. Böylece Moğolların kültürel bakımdan Türkleşmesinde önemli bir rol oynadılar.

Tarih Bilimi Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu