Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi

Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplumsal Yapıdaki Değişim

Toplumlar zaman içerisinde değişime uğrarlar. Bütün toplumlar için geçerli olan bu sosyolojik kural Osmanlı toplumunu da etkilemiş, XIX. yüzyıl, Osmanlı toplumunda değişimin hız kazandığı bir dönem olmuştur. Osmanlı toplumunda yaşanan bu değişim, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte doruk noktaya ulaşmıştır.

Osmanlı toplumu, Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, Tanzimat Dönemi’nde elde ettikleri hakları Meşrutiyet Dönemi’nde de korumuşlardır. Meşrutiyet Dönemi’nde kabul edilen Kanun-i Esasi ile, Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar fark gözetmeksizin Osmanlı olarak ifade edilmiştir.

Yani bu dönemde Osmanlı toplumu oluşturulmaya çalışılmış, milliyetçilik akımı ise bu girişimi başarısız kılmıştır. Bu dönemde yaşanan savaşlar ve kaybedilen topraklar nedeniyle Anadolu’ya büyük göçler başlamış, devletin genel nüfusu azalırken Anadolu ve Rumeli’de Müslüman nüfus artmıştır. Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte başlayan kadın erkek eşitliği konusundaki tartışmalar, Meşrutiyet Dönemi’nde de devam etmiştir.

Cevdet Paşa’nın kızı Aliye Hanım, kadın konusunu işlediği Nisvanı İslam (İslam kadını) adlı eserinde, döneme ait önemli bilgiler vermiştir. Osmanlı halkı anayasal haklara Kanun-i Esasi ile kavuşmuş, bu anayasada fert hak ve özgürlüklerinin kanun yoluyla korunacağı belirtilmiştir. Vatandaşlık hakkı, kişi hürriyeti, kişi güvenliği, ibadet hürriyeti, basın hürriyeti ve dilekçe hakkı gibi temel hak ve özgürlükler Kanun_i Esasi’de yer almıştır.

Bu anayasa ile halkın yönetime katılması sağlanmış, mecliste hem Müslüman hem de gayrimüslim mebuslar yer almıştır. XIX. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı toplumunda dışarıda yemek yeme alışkanlığı artmış, cami, kilise ve sinagogların önündeki boş alanlar iş görüşmeleri ve sohbetlerin yapıldığı yerlere dönüşmüştür. Bu alanlarda padişahların hayatlarını ve kahramanların menkıbelerini anlatan meddahlar da yer almıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde yeni Türk toplumu fikri oluşturulurken Osmanlı Dönemi’nden edinilen tecrübeler de göz önünde bulundurulmuş, ilerleme ve gelişmenin akılcı ve çağdaş bir toplumla sağlanacağı kanaatine varılmıştır. Din-devlet ilişkisi, devlet-ordu ilişkisi ve devlet-siyaset ilişkisi yeniden düzenlenmeye çalışılmış, üretim sisteminde Batı ülkeleri araştırılarak karma bir model üzerinde durulmuştur.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Yeni Türk Devleti’nin Yönetim Anlayışı

Bundan dolayıdır ki ne Osmanlı Devleti’nde ne de Türkiye Cumhuriyeti’nde sınıfsal tabakalaşma olmamıştır. Atatürk, Türk toplumunu muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmayı amaçlamıştır. Bunu gerçekleştirmek için de kılık-kıyafet değişikliği, ölçü-tartıda Batı’yla standart sağlanması, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve Soyadı Kanunu’nun çıkarılması gibi bir dizi inkılaplar gerçekleştirmiştir.

Cumhuriyet Dönemi Türk toplumu; çiftçi, zanaatkar, esnaf, işçi, serbest meslek sahibi, tüccar, sanayici ve memur kesimlerinden oluşuyordu. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde kentleşme yaygın değildi ve Türk toplumunun çoğu kırsal kesimde yaşıyordu. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında başlayan Batılılaşma hareketi, Cumhuriyet Dönemi’nde Batı kültürüyle Türk kültürünün harmanlanmasıyla devam etmiş ve Türk milleti çağa ayak uydurmayı başarmıştır.

Necati Cumalı’nın Zeliş adlı romanından alınan bu bölümden de anlaşılacağı gibi insanlar daha rahat ve daha güvenilir bir yaşam ortamı sunan şehirlerdeki fabrikalarda çalışmayı tercih etmişler ve böylece köylerden kentlere göç başlamıştır.

Yaşanan bu göçler sonucunda şehirlerde yoksullardan oluşan işçi sınıfları ve zenginlerden oluşan işveren sınıfları oluşmuştur. Tarımsal üretim geniş arazi sahiplerini zenginleştirmiş, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgeleri ile Çukurova bölgesinde toprak zengini ağaların köylülere yaptıkları eziyetler, birçok roman ve hikâyeye konu olmuştur.

Köylerde yaşayan kız ve erkek çocuklar ile şehirlerdeki yoksul ailelerin çocukları eğitimi bir kurtuluş yolu olarak görmüş, bu çocuklar doktor, savcı, öğretmen, mühendis, hemşire, asker, polis vb. görevler üstlenerek memur sınıfını oluşturmuşlardır.

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu