Son zamanlarda sosyal medya platformlarında ben gecenin dördü beşiyim ne demek , açıklaması yapılan çeşitli paylaşımlar var. Bu paylaşımın hangi anlamlara gelebileceği hakkında konuşuyoruz …
Ben gecenin dördü beşiyim ne demek?
Ben gecenin dördü beşiyim sözü aslında bir cümleden alıntı ve bu cümlenin bir de başı var. Cümlenin tamamı şöyle; Sen alışmışsın güneşli güzel günlere ben gecenin dördü beşiyim… Cümlenin ne anlattığına gelince, bu sözde anlatılmak istenen karşısındaki kişinin iyi ve rahat zaman geçirmeye alışkın olması ve zorluk görmemesi güneşli günlere benzetiliyor. Ben gecenin dördü beşiyim sözü ise bu saatler genelde en karanlık ve ıssız zaman dilimi olduğu için kişi karanlık ve yalnızlık içindeymiş gibi yorumlanabilir. Bir taraf rahatlık içindeyken diğer kişi sıkıntı ve zorluk içinde olabilir. Farklı deyişle yorumlamak gerekirse sen hayat dolusun cıvıl cıvılsın ama ben bezdim, yorgunum mesajı veriyor diyebiliriz.
Bir başka açıdan cümleyi yorumlayacak olursak; gecenin ilerleyen saatlerinde baş başa kalırsın kendinle. Ses yok, bir şey diyen yok. Sadece sen ve içinden geçenler
olur. Gece geç yatan biri isen bilirsin. Gece on ikiden sonra başlar sen uyuyana kadar seninle devam eder. Pişmanlıklar, keşkeler, üzüntüler, motivasyon düşüklüğü. İçini kaplayan hüzün bazen seni uyutmaz. Deli gibi uykun vardır gözlerin acır ama sanki direnir içindekiler inadına. Ruhuna işler üzüntülerin. Keşke seni anlayan biri olsa yanında olsa dersin belki de. Saatler ilerledikçe seni daha çok sarar. En son ya ağlayarak uyuyakalırsın ya da gözlerini zorla kapatırsın sessiz çığlıklarına. Velhasıl bu süreç gece 4e 5e kadar sürerse içindekiler seni daha çok kaplar ve seni daha çok boğar bu kasvetli hava. Sen alışmışsın güneşli güzel günlere derken; sen iyi olmaya, iyi hissetmeye alışmışsın, mutlu olmaya alışmışsın demek istemiş. Ben gecenin 4ü 5iyim derken de yukarıda özet geçtiğim durumdan yola çıkarak kendinin mutsuzluğa umutsuzluğa kötü hissetmeye alışık olduğunu demek istemiş.
Başka bir bakış açısı ise iki kişinin birbirine ruhen ne kadar uyumsuz olduğunu anlatıyor olmasıdır. Bir kişi güneşli güzel günlere alışık diğeri gecenin kör saatlerine … Gündüz ve gece kadar farklılar birbirlerinden fakat gelin görün ki farklılıklar her zaman uyumsuzluk getirmez ilişkilerde zira gece ve gündüz birbirinin tamamlayıcısıdır… Eşler farklılıklarını birbirlerini tamamlamak için değerlendirirse saaatin gecenin kaçı olduğunun pek de önemi yok bence 🙂
