Fizik Bilimi

Bilim Araştırma Merkezleri

Belirlenen bir problemi çözerek sonuçlandırmak için yapılan faaliyetlerin tamamına bilimsel araştırma denir. Bilimsel bilgilerin üretiminde genellikle bilimsel araştırma metotları kullanılır. Bilimsel araştırma; problem tespiti, verilerin toplanması, hipotez geliştirme, hipotezi sorgulayacak deneyler kurgulama ve deney sonuçlarının hipotezi desteklemesi durumunda teori oluşturma basamaklarından oluşur.

Bu basamakların oluşturulmasında katkı sağlayan ve destekleyen ülkede kurulmuş bilim araştırma merkezlerinin önde gelenlerinden bazıları TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu), TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) ve ASELSAN’dır (Askeri Elektronik Sanayii).

Bilim Araştırma Merkezleri ve Görevleri

Bilim araştırma merkezleri ve görevleri aşağıdaki gibidir;

  • TÜBİTAK: Tübitak’ın görevi Türkiye’de bilim ve teknolojinin gelişmesini teşvik etmek, bu alanda öncü olarak bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sürekli olmasını sağlamaktır.
  • CERN: 1954 yılında 12 ülkenin desteğiyle kurulan bu merkez Avrupa’nın en büyük parçacık fiziği tesisidir.
  • TAEK: Atomdan enerji elde etmenin yegane yolu olan nükleer konularda araştırmalar yapmakla görevlidir.
  • ASELSAN: ASELSAN bugün çeşitli silah ve silah elektroniği ürünlerini geliştirmektedir.
  • NASA: Çeşitli uzay mekikleri geliştirerek uzay araştırmalarına hız katmıştır. Uzaya defalarca insanlı ve insansız araçlar göndermiştir.
  • ESA: Bu kuruluşun ana amacı uzayla ilgili araştırma yapmaktır.

Bilim Araştırma Merkezleri ve Fizik Bilimi İçin Önemi

Ülke kalkınması ve gelişimi için bilim ve teknolojinin önemi büyüktür. Bilimdeki gelişmelerin sonucu olan ürünler hayatı kolaylaştırır. Bu çalışmalar ekonomik kalkınma ve toplumun refah seviyesini de yükseltir. Bilimin bu gelişimi için en temel duygu, hayal gücüdür. Hayal etmeden ürüne ulaşmak imkânsızdır. Hayal eden bireyin bu çalışmayı gerçekleştirebilmesi için de gerekli alt yapı ve desteğe ulaşması gerekmektedir. Fizik biliminin gelişmesinde gerekli olan bu alt yapı ve desteği bilim araştırma merkezleri sağlar.

TÜBİTAK

1963 yılında kurulan TÜBİTAK, devlet politikalarına bilimsel bakış açısı ve teknik destek ile danışmanlık yapmak için kurulmuştur. Günümüzde kapsamı büyük oranda genişlemiştir. TÜBİTAK danışmanlık rolünün yanı sıra “Fatih Projesi” gibi kamu yararına her türlü projeye destek veren, bilim insanlarına maddi ve alt yapısal imkân sunan, yenilikçi projeleri teşvik eden, bilim kültürü ve merakının gelişimi için her yaş grubuna hitap eden kitap arşivi ile ülkemizde önemli bir yer tutmaktadır.

Türkiye’nin Bilim, Teknoloji ve Yenilik (BTY) politikalarının belirlenmesi, akademik çalışmaların desteklenmesi, kamu araştırmaları, bilim insanı yetiştirme programları, bilim ve araştırmaya yönelik kitap, dergi, materyal ve bilim olimpiyatları organizasyonu gibi birçok alanda görev üstlenmiştir.

TÜBİTAK laboratuvarları
TÜBİTAK laboratuvarları

TÜBİTAK ülkemizdeki işlevini şu şekilde ifade etmektedir:

Toplumumuzun yaşam kalitesinin artmasına ve ülkemizin sürdürülebilir gelişmesine hizmet eden, bilim ve teknoloji alanlarında yenilikçi, yönlendirici, katılımcı ve paylaşımcı bir kurum olma vizyonunu benimseyen TÜBİTAK, akademik ve endüstriyel araştırma geliştirme çalışmalarını ve yenilikleri desteklemek, ulusal öncelikler doğrultusunda Araştırma-Teknoloji-Geliştirme çalışması yürüten Ar-Ge enstitülerini işletme işlevlerinin yanı sıra, ülkemizin Bilim ve Teknoloji politikalarını belirlemekte ve toplumun her kesiminde bu farkındalığı artırmak üzere kitaplar ve dergiler yayımlamaktadır. Bilim insanlarının yurt içi ve yurt dışı akademik faaliyetleri burs ve ödüller ile desteklenmekte, özendirilmekte, üniversitelerimizin, kamu kurumlarımızın ve sanayimizin projeleri fonlanarak, ülkemizin rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir [1.4].

TAEK

Türkiye’nin radyasyon ve nükleer enerji politikalarına yön veren bir kurumdur. 1956 yılında Başbakanlığa bağlı olarak Ankara’da “ Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği” adıyla kurulmuş, 1982 yılında “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu” olarak yeniden yapılanmıştır.

Ülkemizin bilimsel, teknik ve ekonomik kalkınmasında atom enerjisinden yararlanılmasını mümkün kılacak her türlü araştırma, geliştirme, inceleme ve çalışmayı yapmak ve yaptırmak, bu alanda yapılacak çalışmaları koordine ve teşvik etmek görevleri arasındadır.

Ayrıca nükleer alanda görev yapacak personeli yetiştirmek veya gerektiğinde bunların yetiştirilmesine yardım etmek ve bu amaçla çalışan kuruluşlar ve yüksek öğretim kurumları ile iş birliği yapmak, nükleer konulardaki iç kaynaklı bursların dağıtımında önerilerde bulunmak, yabancı kaynaklı bursların dağıtımını yapmak, yurt içinde kurslar açmak ve açılmasına yardımcı olmak, yabancı ülkelere öğrenci ve personel göndermek, bunların yapacakları öğrenim ve çalışmaları planlamak ve izlemek görevleri arasındadır.

Nükleer enerji santrali
Nükleer enerji santrali

ASELSAN

ASELSAN Genel Müdürlüğü
ASELSAN Genel Müdürlüğü

TSK’nin (Türk Silahlı Kuvvetleri) haberleşme ihtiyacını karşılamak amacıyla 1975 yılında Ankara’da kurulmuştur. ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur. Küresel pazarda ürettiği değerler ile sürdürülebilir büyümesini koruyan, rekabet gücü ile tercih edilen, stratejik bir ortak gibi güven duyulan, çevreye ve insana duyarlı, millî bir teknoloji firmasıdır.

ASELSAN, Ar-Ge çalışmaları ile mühendislerin temel bilimleri teknolojiye dönüştürme faaliyetleri yanında doktora burs programlarıyla akademisyenlere bilimsel araştırmalar için imkân sağlamaktadır. Bilim araştırma merkezleri içeriğine, kuruluş amacına, aldığı desteğe, hedeflerine göre çeşitlilik göstermektedir.

Bu merkezler yerel, ulusal ve uluslararası birçok alanda faaliyetlerini sürdürmektedir. Küreselleşen Dünya düzeni içinde bilim çalışmaları merkezîleşmeye doğru gitmektedir. Bu bağlamda tüm bilim insanlarının erişimi ve iş birlikli çalışması amacıyla bilim araştırma merkezlerine ihtiyaç doğmuştur.

Benzer çalışmaları yürüten ve aynı soruları soran pek çok araştırmacının fikirlerini tartışabileceği, ortak çalışmalar yürütebileceği bu alanlardan en önemlileri; Uluslararası Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA-National Aeronautics and Space Administration), Avrupa Uzay Ajansı (ESA-European Space Agency) ve Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’dir (CERN (Sörn)-Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire).

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Fizik Biliminin Önemi

NASA

Uluslararası Havacılık ve Uzay Dairesi
Uluslararası Havacılık ve Uzay Dairesi

NASA’nın öncü kuruluşu olan Havacılık Alanında Ulusal Danışma Komitesi (National Advisory Committee for Aeronautics-NACA) uçaklar ve uçak kanatlarının hava ile etkileşimi üzerine çalışmaktaydı. 1957’de Sovyet Rusya’nın ilk insan yapımı uydusu olan Sputnik 1’i uzaya göndermesi uzay ve havacılık alanında rekabetin başlangıç noktası olmuştur. ABD bu gelişmenin üzerine 1958 yılında NACA’yı da bünyesine alıp geliştirerek NASA’yı kurmuştur.

NASA’nın kuruluş amaçları; evreni araştırmak, yeni bilimsel çalışmalara öncü olmak, hayatı kolaylaştıracak icat ve keşifler yapmak, dünya dışı yaşam olasılığını araştırmak, Güneş sistemini çözmek ve diğer gezenlere insanlı/insansız yolculuk şeklinde sıralanabilir.

NASA günümüzde birçok araştırmacıyı bünyesinde toplamış ve uluslararası bir araştırma merkezi misyonu kazanmıştır. Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) bunun en bilinen örneğidir. Beş uzay ajansı (NASA, RKA, ESA, CSA, JAXA) tarafından on beş farklı ülkeyi temsil eden UUİ alçak dünya yörüngesinde birçok modülün birleştirilmesi ile oluşan, üzerinde insan yaşamına olanak sağlayan yapay bir uydudur.

Ayrıca fizik, kimya, biyoloji ve daha birçok alanda deneyler yapmaya imkân veren bir laboratuvardır. Uzay teknolojilerinin en gelişmiş bilim ve mühendislik projelerinden biridir. NASA çalışmalarını sadece uzay alanı ile sınırlamak yanlış olur.

NASA; kanser dedektörü, kablosuz aletler, ormanlık alanların azlığının tespiti, Hubble Uzay Teleskobu için geliştiren algoritmaların mamografi alanında kullanımı, dondurulmuş gıdalar, kulak termometresi, şarjlı el süpürgesi, zenginleştirilmiş bebek maması, acil durum battaniyesi, UV filtreli güneş gözlüğü gibi birçok keşfe imza atmıştır.

ESA

Ariane 5 fırlatma aracı
Ariane 5 fırlatma aracı

22 üye ülkenin katılımıyla Paris merkezli olarak kurulan ESA temel amacı Avrupa uzay programını hazırlamak ve yürütmektir. ESA, Güneş sistemi ve evren üzerine bilgi toplamak ve uydu tabanlı teknoloji ve hizmetleri geliştirme alanlarında çalışmaktadır. Uzay yolculuklarında birçok amaçla kullanılan fırlatma araçlarından ESA’nın ürettiği Ariane 5, en bilinendir. Ülkelerin taleplerine göre yılda beş altı kez uzaya gönderilen Ariane 5, otuz yıldan fazla bir süredir ESA tarafından güncellenerek yürütülen bir projedir.

CERN

Atom altı parçacıkları hızlandırmak için Fransa-İsviçre sınırında yeraltında yapılmış 26,7 km uzunluğundaki çember şeklindeki tünelden bir kesit (CERN)
Atom altı parçacıkları hızlandırmak için Fransa-İsviçre sınırında yeraltında yapılmış 26,7 km uzunluğundaki çember şeklindeki tünelden bir kesit (CERN)

Bilim araştırma merkezlerinden bir diğeri de Fransızca kısaltılmış hâli CERN olan Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezidir. 1954 yılında on iki üye ülke ile kurulan CERN günümüzde yirmi üye ülkeye ulaşmıştır.

Türkiye, adaylığı kabul edilmiş gözlemci statüsündedir. Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısına ev sahipliği yapan CERN, maddenin yapısını ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri araştırmaktadır.

Parçacık hızlandırıcıları ve dedektör teknolojileri ile çok yüksek enerjilerde çarpışmalar gerçekleştirmek ve bu çarpışmaların sonucunda çok sayıda parçacığa erişmek CERN’ün temel amaçlarındandır. Fiziğin alt alanı yüksek enerji ve plazma fiziğinin laboratuvarı da olan CERN temel bilim araştırmalarının da merkezi hâline gelmiştir.

Yapılan deneyler ve geliştirilen süper iletken teknolojisi ile temiz enerji kaynaklarına erişim, reaktör sistemlerinin gelişimi, bilişim teknolojileri, tıpta tanı ve tedavi uygulamarı, yeni elementlerin bulunuşu gibi birçok yenilik de CERN sayesinde hayatımıza girmektedir.

CERN laboratuvarlarında parçacık hızlandırıcıları ve çarpıştırıcıları bulunur. Dünyadaki en büyük çarpıştırıcı olan büyük hadron çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider-LHC) 26,7 km uzunluğunda bir çemberdir.

Bu düzenek sayesinde atomaltı parçacıklarla ilgili henüz bilinmeyen bazı özelliklerin açıklanması amaçlanmaktadır. Bilginin sınırlarını zorlayan, evreni anlamaya çalışan ve yarının bilim insanlarını yetiştirmeyi hedefleyen CERN’de yapılan deneylerde farklı kültür ve milletlerden sayıları 3000’e yaklaşan fizikçi ve mühendis çalışmaktadır.

Bilimsel Araştırma ve Etik İlkeleri

Herkes tarafından kabul gören güzel davranışlara etik davranışlar denir. Yalan söylememe, adaletli olma, saygılı olma gibi davranışlar etik davranışlar arasındadır. Bu davranışlar sadece günlük hayatta geçerli olmayıp bilimsel çalışmaları tüm aşamalarında da uyulması gereken güzel davranışlardır.

Bilim çevresinde bu davranışlar etik kurallar olarak adlandırılır. Örneğin bir araştırmacı problemi tarafsız olarak araştırırken araştırma sonuçlarını dünyada kabul görmüş etik kurallar çerçevesinde duyurur.

Aksi durumda araştırmacı bilimsel bilginin felsefesine aykırı davrandığını ve o bilimsel çalışmasının değersiz hâle geleceğini bilmektedir. TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Bilimsel Dergilere Gönderilen Makalelerde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar” bildirisinde etik ilke ihlalleri aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:

  1. Uydurma (Fabrication): Araştırmada bulunmayan verileri üretmek, bunları rapor etmek veya yayımlamak.
  2. Çarpıtma (Falsification): Değişik sonuç verebilecek şekilde araştırma materyalleri, cihazlar, işlemler ve araştırma kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek.
  3. Aşırma = İntihal (Plagiarism): Başkalarının fikirlerini, metodlarını, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine atıf yapmadan kullanmak.
  4. Duplikasyon (Duplication): Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla dergiye yayım için göndermek veya yayımlamak.
  5. Dilimleme (Least Publishable Units): Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırarak çok sayıda yayın yapmak.
  6. Desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren sunum ve yayınlarda destek veren kurum veya kuruluş desteğini belirtmemek.
  7. Araştırma ve makalede ortak araştırıcı ve yazarların yazılı görüş birliği olmadan, araştırmada ve makalede aktif katkısı bulunanların isimlerini çıkartmak veya yazarlıkla bağdaşamayacak katkı nedeniyle yeni yazar(lar) eklemek veya yazar sıralamasını değiştirmek.
  8. Araştırma ve yayın etiği ilkeleriyle bağdaşmayan diğer davranışlarda bulunmak

Kaynak : Fen Lisesi Fizik 9. Sınıf Ders Kitabı

Emeği Geçenler

  • Abdullah AYDIN
  • Ayşegül ÇELİK
  • İsa YILMAZ
  • Kamil SOYARSLAN
  • Murat ERAT
  • Şeyda BOZARSLAN

Fizik Bilimi Ders Notları

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu