II.Murat Kimdir? Hayatı
II.Murat Hakkında Genel Bilgiler
1404 yılında Amasya’da dünyaya gelen II.Murat, 6. Osmanlı Padişahıdır. Babası Çelebi Mehmet, annesi Dulkadiroğulları Beyliğinden Emine Hatun’dur.
II.Murat’tan sonra padişah olan oğlu, Fatih Sultan Mehmet (II.Mehmet), II.Murat’ın Hüma Hatun adlı eşinden dünyaya gelmiştir. Diğer eşleri ise Dulkadiroğullarından Alime Hatun, Yeni Hatun, Candaroğullarından Hatice Hatun, Sırbistanlı Mara Hatundur.
II.Murat’in 6 erkek ve 3 kız çocuğu vardır. Erkek çocuklarının adları; Alaaddin Bey, Büyük Ahmed, Orhan, Küçük Ahmed, Hasan ve II.Mehmet (II.Murat’tan sonra tahta geçecek olan Osmanlı padişahı), Kız çocuklarından adları bilinenler ise Hatice Hatun, Fatma Hatun ve Şehsade Hatun’dur.
II.Murat 1421 yılında tahta geçti. Kendisinden sonra tahta oğlu II.Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) geçti.
Padişahlıktan Öncesi
II.Murat’ın çocukluk yılları Amasya’da geçti. Altı yaşında Bursa’ya geldi ve orada saray eğitimi aldı. Tahta çıkana kadar altı sene Yörgüç Paşa ile Amasya’da Rum ve Danişmendiye eyaleti valisi olarak görev yaptı. Şeyh Bedreddin Mahmud isyanının bastırılmasında babasının yanında olması ve küçük yaşına rağmen isyanın bastırılmasında büyük rol oynaması babası Çelebi Mehmet’in ona olan güveninin artmasına neden oldu. Babası II.Mehmet’in vefatı üzerine henüz 17 yaşında tahta çıktı.
Padişahlık Dönemi
II.Murat tahta geçtiği sırada, Bizans İmparatorluğunun da desteğini alarak tahta geçmek için ayaklanan amcası Mustafa Çelebi’nin isyanını bastırdı. Bizans’ın amcasının isyan çıkarmasına yaptığı yardıma karşılık II.Murat İstanbul’u kuşattı fakat fethedemedi.
II.Murat, babası Çelebi Mehmet’in fetret devrinden sonra başladığı Anadolu türk siyasi birliğini kurma çalışmalarına yoğunlaştı. Hamitoğulları ve Menteşeoğulları beyliklerini yıktı ve topraklarını Osmanlı Devletine kattı. Germiyanoğulları Beyi Yakup Bey’in ölümü ile bu beyliğin toprakları da Osmanlı Devletinin oldu.
II.Murat Anadolu’da ki siyasi birliği sağladıktan sonra Rumeli kuşatmaları üzerine yoğunlaştı. I.Murat döneminde yapılan Çirmen Savaşının sonunda vergiye bağlanan Sırplardan alınan vergiler artırıldı ve Rumeli kuşatıldı. Osmanlı’nın Rumelide’ki başarılarından korkan Macarlar ve Sırplar bir haçlı ordusu hazırlayıp Osmanlı Devletine saldırdılar. Osmanlı Ordusu bu savaşta mağlup edildi. II.Murat’ın isteği ile ve Osmanlı Devleti ile Macaristan arasında Edirne-Segedin Antlaşması imzalandı.
Edirne Segedin Antlaşması
Edirne Segedin antlaşması Osmanlı Devleti’nin imzaladığı ilk resmi antlaşmadır. Edirne Segedin Antlaşmasına göre;
- Antlaşma on yıl sürecek,
- Sırp krallığı yeniden kurulacak,
- Sırplardan alınan topraklar geri verilecek fakat Sırplar Türklere vergi vermeye devam edeceklerdi.
Edirne – Segedin antlaşmasının üzerine II.Murat tahtı henüz 12 yaşında olan oğlu II.Mehmet’e bıraktı. Bu durumdan faydalanmak isteyen Macar, Eflak, Lef, Hırvat, Alman ve Venedik kuvvetleri Edirne-Segedin antlaşmasını hiçe sayarak Papanın da desteği ile bir haçlı ordusu kurdu.
II.Mehmet bu durumdan haberdar olunca babası II.Murat’a tekrar tahta geçmesi için bir mektup yazar.
”Eğer padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz, yok eğer padişah ben isem size emrediyorum gelip ordunun başına geçiniz.”
Bu mektup üzerine II. Murat gelip ordunun başına geçti ve Varna’da, 1444 yapılan Varna Savaşında Haçlı ordusunu bozguna uğrattı. Varna zaferi’nin sonucu olarak Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki otoritesi güçlendi.
Varna savaşının öcünü almak isteyen Macaristan Kralı Naibi Hunyadi Yanoş, 1448 yılında Polonya, Almanya, Macaristan, Eflâk ve Arnavut gibi devletlerin kuvvetlerinden meydana gelen bir haçlı ordusu kurdu. Haçlı ordusu ile Kosova’da savaşıldı ve bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti büyük başarı sağladı. Varna savaşının sonucu olarak Osmanlı Devletinin Balkanlardan atılamayacağı kesinleşti.
II.Murat’tan sonra Osmanlı Devleti yükselme dönemine girdi, Ankara Savaşı’nın bıraktığı hasarlar II.Murat vefat etmeden önce tamamen silindi.
II.Murat 1451 yılında Edirne’de vefat etti. II.Murat’tan sonra tahta oğlu Fatih Sultan Mehmet geçti.
II.Murat çok cesur ve sabırlı bir kişiliğe sahipti, hükümdarlık süresi boyunca ülkesinden Ankara savaşı’nın izlerini silmeye büyük çaba harcamış çalışkan bir Osmanlı Padişahı’ydı ve bu çalışmaları ile halkının büyük saygı ve sevgisini kazandı. Ayrıca çok adil ve inançlı bir Osmanlı Padişahı’ydı.