Kimdir

II.Mahmut Kimdir? Hayatı

II.Mahmut Hakkında Genel Bilgiler

1784 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Sultan II.Mahmut, 30.Osmanlı Padişahı ve 95. İslam Halifesi’ydi. Babası Sultan I.Abdülhamit annesi ise Nakşidil Valide Sultan’dı.

Sultan II.Mahmut’tan sonra tahta, Bezmialem Sultan adlı eşinden dünyaya gelen oğlu Sultan Abdülmecid, Abdülmecid’den sonra ise tahta Pertevnival Valide Sultan’dan dünyaya gelen oğlu Sultan Abdülaziz geçti.

  • II.Mahmut’un diğer eşlerinin adları ise: Haciye Pertev Piyale Nev-Fidan, Ali Cenab Sultan, Fatma Sultan, Asub-i Can Sultan, Haciye Hoşyar Sultan, Nurtab Sultan,Misl-i Na-yab Sultan, Perviz-Felek Sultan, Vuslat Sultan, Zer-Nigar Sultan ve Ebri Reftar Sultan’dı.
  • Sultan II.Mahmut’un erkek çocuklarının isimleri: Abdülmecid (31.Osmanlı Padişahı), Abdülaziz (32.Osmanlı Padişahı), Şehzade Ahmed, Şehzade Bayezid, Şehzade Abdülhamit, Şehzade Süleyman, Şehzade Mehmet, Şehzade Murat, Şehzade Nizameddin, Şehzade Mehmed Abdullah, Şehzade Osman, Şehzade Emirşah ve Şehzade Ali’ydi.
  • Kız çocuklarının isimleri ise: Emine Sultan, Hayriye Sultan, Munire Sultan, Fihrimah Sultan, Hamide Sultan, Şah Sultan, Salihe Sultan, Ayse Sultan, Fatma Sultan, Atike Sultan, Fatma Sultan ve Adile Sultan’dı. Adile Sultan, Kaptan-ı Derya Mehmet Ali Paşa ile evlendi.

Sultan II.Mahmut’tan sonra tahta 1839 yılında oğlu Sultan Abdülmecid geçti.

Padişahlık Öncesi

Sultan II.Mahmut’un şehzadeliği döneminde amcası III.Selim onun eğitimi ile yakından ilgilendi. Yüksek din ve fen ilimleri konusunda eğitim aldı. Kafes usulü gereği sarayda geçen şehzadeliğinde askeri ve idari konularda önemli alimler tarafından yetiştirildi. Tahta çıkmadan kısa bir süre önce IV.Mustafa’nın veliaht şehzadesi oldu. Zaten sarayda II.Mahmut dışında hiçbir erkek yoktu. Kabakçı Mustafa isyanı sonunda tahttan indirilen III.Selim’i yeniden tahta çıkarmak için Alemdar Mustafa Paşa harekete geçti. Saraya geldiğinde III.Selim’i öldürülmüş buldu. Sarayda çıkan bu saldırılardan Sultan II.Mahmut saklanarak kendini korumuştu. Alemdar Mustafa Paşa, II.Mahmut’un tahta çıkması için ona yardımcı oldu ve 28 Temmuz 1808′de Sultan II.Mahmut tahta çıktı. Alemdar Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi. Sultan II.Mahmut şehzadelik döneminde Avrupa’da ki yenileşme hareketlerini yakından izlemişti. Bu sebeple adalet ve yenileşme işlerine son derece önem verdi.

Padişahlık Dönemi

Sultan II.Mahmut tahta geçmesine yardımcı olan Alemdar Mustafa Paşa’yı sadrazamlığına getirdi ve geniş yetkiler verdi. Ayanlar iç karışıklıklara ve devletin otoritesinin zayıflamasına neden olmuştu bu sebeple Sultan II.Mahmut bu olayı çözmek istedi.

Sened-i İttifak

Ayan, Osmanlı Devleti’nde şehirlerin, köylerin, aşiretlerin ileri gelenlerine denirdi. Bu kisiler bulundukları yerlerde en etkili ve zengin kisilerdi. II.Mahmut Devlet otoritesine uymayan ayanlarla ilgili sorunu çözmek için sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa’yı görevlendirdi. Osmanlı Devleti ve Anadolu ve Rumeli ayanları arasında Sened-i İttifak adı verilen bir sözleşme imzalandı.

Sened-i İttifak sözleşmesine göre:

  • Ayanlar Osmanlı Devleti’nin otoritesini kabul edecek ve devletin emirlerine uyacaklardı,
  • Ayanlar bulundukları bölgelerde vergi toplanmasına yardımcı olacaklardı,
  • İstanbul’da herhangi bir ayaklanma çıkarsa, isyanın bastırılmasına yardımcı olacaklardı,
  • Ayanlar yapılan ıslahatlara bağlı kalacaklardı,
  • Kendi yörelerinde yaşayan halka adaletli davranacaklardı.

Sened-i İttifak’ın Önemi

  • Bu sözleşme ile Osmanlı Devleti ayanların varlığını hukuksal olarak tanıdı,
  • Osmanlı Devleti’nde ilk kez bir padişah kendi dışında bir gücü kabul etmiş oldu,
  • Osmanlı Devleti’nde ilk kez padişahın yetkileri kısıtlanmış oldu. Böylelikle demokratikleşmenin ilk adımı atılmış oldu,
  • Bu sözleşme devletin gücünün zayıflamış olduğunu gösterdi.

Rusya ile İlişkiler (1806-1812)

Sultan II.Mahmut tahta geçtiği dönemde Osmanlı Devleti Rusya ile savaş halindeydi. II.Mahmut ülkenin iç işleriyle uğraşırken, Eflak ve Boğdan’ı ele geçirmek isteyen Ruslar, Osmanlı Devleti’ne savaş açtılar. Ruslar; Eflak, Boğdan, Besarabya ve Dobruca’yı kısa sürede işgal ettiler. Osmanlı Devleti yıllarca süren savaşların verdiği maddi ve manevi sıkıntılardan, Rusya ise Fransa ile olan sorunlarından dolayı antlaşma imzalamak istediler. Bunun üzerine iki ülke arasında 28 Eylül 1812′de Bükreş Antlaşması imzalandı.

Bükreş Antlaşması (1812 Osmanlı Devleti – Rusya)

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 28 Eylül 1812 yılında imzalanan Bükreş Antlaşmasına göre:

  • Besarabya bölgesi Ruslara bırakılacaktı,
  • Ruslar Eflak ve Boğdan’dan çekilecekti,
  • Osmanlı Devleti Bosna ve Eflak’tan iki yıl vergi almayacaktı,
  • Sırplar kendi sınırları içerisinde serbest kalacaklardı,
  • Prut ve Tuna nehirlerinin sol sahilleri Osmanlı Devleti ve Rusya arasında sınır olacaktı.

Sırp İsyanı

Sırbistan Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedilmişti. Osmanlı egemenliğine giren Sırbistan Osmanlı Devleti’nin adaletinden çok memnundu. Sırplar;

  • Fransız ihtilali’nin verdiği milliyetçilik akımı,
  • Rusya ve Avusturya’nın kışkırtmaları,
  • Osmanlı Devleti otoritesinin zayıflaması,
  • Osmanlı Devleti ve Avusturya arasında ki savaş sırasında Sırbistan topraklarının savaş alanı haline gelmesi,
  • Slav asıllı halkları kendi yönetimi altında toplamaya çalışan akımlar, nedeniyle 1804 yılında isyan çıkardılar. Osmanlı Devleti Rusya ile savaş halinde olduğu için Sırp İsyanı ancak 1812 yılında bastırılabildi. 1806 ve 1812 yılları arasında süren Osmanlı Rusya savaşının ardından imzalanan Bükreş Antlaşması ile Sıplar imtiyaz kazandılar. Osmanlı Devletinde, milliyetçilik hareketleri sonunda isyan eden ilk topluluk Sırplardı.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Prof. Dr. Nermi Uygur Kimdir? Eserleri

Yunan İsyanı ve Navarin Deniz Savaşı

Bünyesinde pek çok ulusu barındıran Osmanlı Devleti’nde Yunanlılarda Fransız ihtilalinin yaydığı milliyetçilik akımının etkisinde kalıp, Rusya ve Avusturya’nın da kışkırtmaları ile 1820 yılında Eflak’ta ayaklanma çıkardılar. Bu isyan kısa sürede bastırıldı. İkinci kez ise Mora’da ayaklandılar ve bu isyanı bastırmak için Kavalalı Ali Mehmet Paşa görevlendirildi. Çıkan ikinci isyanında kısa sürede bastırılması İngiltere, Fransa ve Rusya’nın tepkisine neden oldu. Bu üç ülke aralarında bir antlaşma yaparak Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini istediler. Osmanlı Devleti’nin bu isteği reddetmesi üzerine 20 Ekim 1827′de Osmanlı ve Mısır donanması Navarin’de yakıldı.

Osmanlı Devleti Rusya Savaşı (1828 – 1829)

20 Ekim 1827 yılında Osmanlı Devleti’nin donanmasının Navarin’de yakılmasından dolayı Osmanlı Devleti Rusya’dan savaş tazminatı istedi. Bu teklifi kabul etmeyen Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yeni bir savaş çıktı. Savaş sonunda Edirne Antlaşması imzalandı.

Edirne Antlaşması ( 1829 Osmanlı Devleti – Rusya ):

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 14 Eylül 1829′da imzalanan Edirne Anlaşmasına göre:

  • Yunanistan bağımsızlığını ilan etti,
  • Rus ticaret gemilerine boğazlardan geçiş hakkı tanınacaktı,
  • Ruslar işgal ettikleri toprakları geri boşaltacaktı,
  • Savaş giderlerini karşılamak için Osmanlı Devleti Asya’da ki topraklarının bir kısmını Rusya’ya verecekti,
  • Taraflar barışı sürdürmek için çaba harcayacaklardı.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı (1833)

Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Paşa, Mora isyanı sırasında donanmasını yardıma göndermişti, buna karşılıkta Mısır Valiliği’nin yanı sıra Mora ve Girit Valiliklerini de istemişti. Ancak Mora kaybedilince onun yerine Suriye Valiliğini istedi, bu isteği kabul edilmeyince isyan çıkardı. Kavalalı Mehmet Paşa’nın, oğlu İbrahim Paşa komutasında ki ordusu Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattı. İbrahim Paşa’nın ordusu Kütahya’ya kadar ilerledi. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, Rusya’dan yardım istedi. Rusya, İstanbul’a bir donanma gönderdi. İngiltere ve Fransa’nın da araya girmesi ile isyan bastırıldı.

Osmanlı Devleti ile Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında Kütahya antlaşması imzalandı.

Kütahya Antlaşması (1833 Osmanlı Devleti – Mehmet Ali Paşa):

Osmanlı Devleti ile Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında 1833′de imzalanan Kütahya Antlaşmasına göre:

  • Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit Valiliklerine ek olarak Suriye Valiliği verildi.
  • Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’ya da Adana ve Cidde Valiliği verildi,

Kütahya Antlaşmasının Önemi:

Osmanlı Devleti ilk kez kendi Valisi ile bir antlaşma imzaladı.

II.Mahmut Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın yeni bir isyan çıkarma olasılığına karşı Rusya’ya yaklaştı ve Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1833 yılında Hünkar İskelesi Antlaşması imzalandı.

Hünkar İskelesi Antlaşması (1833 Osmanlı Devleti – Rusya)

1833 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalan ve sekiz yıl geçerli olan Hünkar İskelesi Antlaşmasına göre:

  • Osmanlı Devleti herhangi bir saldırıya uğrarsa Rusya yardımda bulunacaktı,
  • Rusya herhangi bir saldırıya uğrarsa Osmanlı Devleti boğazları Rusya’nın savaştığı ülkeye kapatacaktı ve Rus gemileri boğazdan geçebilecekti,
  • Her iki ülke huzur için birbirlerine destek olacaklardı.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Önemi:

Hünkar İskelesi Antlaşması gereği Rusya’ya verilen haklardan Fransa ve İngiltere rahatsızlık duydu. Bu sebepten dolayı boğazlar sorunu çıktı. Boğazlar sorunu 1841 yılında Londra Boğazlar Sözleşmesi ile yeniden ele alınacaktı.

Bu antlaşma ile Rusya, Karadeniz’de güvenliğini sağlamış oldu.

II.Mahmut’un Islahatları

Sultan II.Mahmut Askeri, Yönetim, Hukuk, Kültür ve Eğitim alanlarında pek çok Islahatlar yaptı. (İkinci Mahmut döneminde yapılan Islahatlar hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız…)

Sultan II.Mahmut Osmanlı Devletinin çok zor bir döneminde padişahlık yaptı olaylar Sultanın sağlığının bozulmasına neden oldu. II.Mahmut’un akciğerlerinde ki rahatsızlık kısa bir sürede tüberküloza çevirdi ve 1 Temmuz 1839′da vefat etti. Mezarı İstanbul Divan Yolu’ndadır.

Sultan II.Mahmut şiir yazmayı, edebiyatı ve bilimi severdi. Halk arasında dolaşıp ve onların dertlerini dinlemeyi ilke edinmiş bir Osmanlı Padişahıydı. Ülkesi için çok önemli ıslahatlarda bulundu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu