Türkiye’de meydana gelen sorunlardan biri de hızlı nüfus artışıdır. Hızlı nüfus artışı, işsizlik ve istihdam eksikliği gibi birçok problemi meydana getirebilir. Bu sebeple her ülke ve devler nüfus artışını kontrol altına almalıdır. Nüfus sayımı belirli zaman aralıklarıyla devlet ve kamu çalışanları tarafından yapılır. Geçmişte ev ev gezilerek yapılan bu işlem günümüzde nüfus müdürlüğü ve nüfus idareleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Geçmişten günümüze yapılan nüfus sayımlarında Türkiye’nin nüfusunun sürekli olarak arttığı gözlemlenmektedir. Düzensiz ve hızlı nüfus artışının yanı sıra, köyden kente yoğun bir göç olması da birçok problemi beraberinde getirmektedir. Bu problemlerden biri de tarım alanlarının işletilmemesi ve üretim alanında birçok sorunun yaşanmasıdır.
Türkiye’de Nüfus Artış Oranı
Türkiye’de nüfus artış oranı her sayımda fazlasıyla artmaktadır. Nüfus artış oranıyla birlikte nüfus artışı da artmakta ve düzensiz bir şekilde nüfus çoğalmaktadır. Türkiye’de 1927 yılında yapılan nüfus sayımının ardından 13,6 milyon nüfus tespit edilmiştir. Birinci Dünya savaşı ve milli mücadele gibi süreçlerin ardından Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen bu sayım, oldukça düşük rakamlardadır. Savaş gibi nüfusu azaltan faktörlerin ortadan kalkmasının ardından yapılan nüfus sayımında nüfus artış oranı yüzde 28,5 tir. Bu artış oranı, 1950 yılında yapılan nüfus sayımında Türkiye’nin nüfusunun 20 milyon olduğunu göstermektedir. Bu durum geçmişten günümüzde kadar hiç azalmadan devam etmiştir. Artan artış oranı ile nüfus sayısı da büyük oranda yükselmiştir.
Nüfus Artışının Ekonomiye Etkisi
Türkiye’de devamlı olarak meydana gelen nüfus artışı, birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar, sosyal ve ekonomik alanda büyümenin durmasına ve birey başına düşen gelirin azalmasına sebep olmuştur. Bunun yanı sıra işsizlik artarken istihdam imkanı da büyük oranda azalmıştır. Türkiye ekonomisinin büyüyen bir ekonomi olmaması ve nüfusun sürekli olarak artması ülke çapında ekonomik açıdan geçim sıkıntısını da beraberinde getirmiştir. Özellikle genç nüfusun artış göstermesi, üniversite gibi alanlara girişleri daha çok zorlaştırmış ve Üniversite mezunlarına da yeni iş imkanının doğmasına sebebiyet vermiştir. Hızlı nüfus artışı, göç, kentleşme yönelimi, nüfus artış hızı, doğum ve ölüm oranları da ülke sorunlarına etki edecek faktörler arasında yer almaktadır.
Nüfus Artışı ve Tarım Alanları
Nüfus artışı, beklenenin aksine tarım alanlarını ve tarımsal üretimi olumsuz etkilemiştir. Günümüzde bu etki hala devam etmektedir. Çoğalan ve artan nüfus, kırsal kısımlarda ikamet etmek yerine kent bölgelerine göç etmiştir. Kent bölgelerinin devamlı olarak göç alması ve çarpık kentleşme gibi sorunlar hem tarım alanlarının kullanılmamasına sebebiyet vermiş hem de tarımsal üretimi minimum seviyeye düşürmüştür. Üretimin az, ekonomik büyümenin az olduğu ülkelerde nüfus artışının kontrol altına alınması gerekmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde nüfus artışının çok olması tarımsal üretimi etkileyememiştir.
Türkiye’de Nüfus Artışı ve Tarım Alanları SSS
Türkiye'de İlk Nüfus Sayımı Hangi Yıl Yapılmıştır?
Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır.
Türkiye'de İlk Nüfus Sayımında Nüfus Kaçtı?
Türkiye’de 1927 yılında yapılmış olan ilk nüfus sayımında nüfus, 13,6 milyon olarak saptanmıştır.
Nüfus Artışının Tarım İle İlişkisi Nedir?
Tarım arazileri, besin gereksinimlerini karşılayan önemli etkenlerdendir. Cumhuriyet tarihi boyunca artan nüfusa bağlı olarak artması beklenen ekili tarım arazilerinin miktarı ise beklenenin aksine yıllar içinde azalmaya başlamıştır.
Nüfusun Hızlı Artışı Tarımsal Açıdan Ülkemizi Nasıl Etkiler?
Tarımsal üretimde nüfus artışı ile ters orantılı olarak gerçekleşen azalma, zaman içinde ne benzeri sorunlara yol açabilir? Artan nüfusa bağlı olarak ihtiyaçlar karşılanamadığından yurt dışından daha fazla gıda ithalatına gidilmesi gerekebilir. Üretimin artması için ilaç, gübre benzeri yapay yollara daha fazla gereksinim duyulabileceğinden ürün kalitesi azalabilir, birinci ünitede anlatıldığı benzeri etkileri tam olarak bilinmeyen GDO’lu tarım ürünleri daha fazla tüketilmek zorunda kalınabilir.
Kaynak:11.Sınıf Biyoloji Ders Kitabı (PDF)
