Coğrafya Bilimi

Türkiye’de İklim Elemanları

Bir yerin iklimi; sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem, bulutluluk, yağış, sis ve buharlaşma gibi elemanların uzun yıllar etkili olmasıyla ortaya çıkar. Bu etkenlere iklim elemanları denir. Türkiye’de farklı iklim tiplerinin görülmesini etkileyen iklim elemanları şunlardır:

a. Sıcaklık

Türkiye’de sıcaklığın dağılışını belirleyen başlıca faktörler; enlem, karasallık-denizellik, yükselti, hava kütleleri ve yer şekilleridir. Sıcaklık, kıyılarda enlem farkına, iç kesimlerde ise denizden uzaklık, yükselti ve yer şekilleri gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.

1- Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Türkiye’nin yıllık ortalama sıcaklık dağılışını gösteren harita incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılır.

Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklık dağılışı
Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklık dağılışı
  • Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklıklar 3 °C ile 20 °C arasında değişmektedir.
  • Türkiye’nin büyük bir kesiminde ortalama sıcaklıklar 8 °C’un üzerindedir. Fakat yükselti değerlerinin fazla olduğu alanlarda sıcaklıklar bu değerin altında yer alır. Hatta ülkemizin doğu kesimlerinin bazı bölümlerinde ortalama sıcaklık değerleri 4 °C’un altına kadar düşer.
  • En yüksek ortalama sıcaklıklar, Akdeniz ve Ege kıyı kesimleri ile Anadolu’nun güneydoğu kesimlerinde görülür. İskenderun (19,5 °C), Dörtyol (19,1 °C) gibi merkezlerin sıcaklık değerleri 20 °C’a kadar yaklaşır.
  • En düşük sıcaklık değerleri, ülkemizin Kuzeydoğu Anadolu kesiminde görülür. Bu bölümde yer alan Erzurum’da sıcaklık ortalaması 5,7 °C, Kars’ta 4,8 °C, Sarıkamış’ta ise 3,0 °C’tur.
  • Sıcaklık değerleri genel olarak güneyden kuzeye doğru gidildikçe düşer. Bu durumun ortaya çıkması, enlem farkı ve güneyden esen sıcak rüzgârların etkisi ile açıklanır.
  • Aynı enlem üzerinde yer alan kıyılar, iç kesimlere nazaran daha sıcaktır. Bu durum denizlerin ılıtıcı etkisinden kaynaklanır.
  • Kıyılarda sıcaklık değerleri, iç kesimlere göre daha fazladır. Bu durum denizlerin ılıtıcı etkisinden kaynaklanır.
  • İç kesimlerde sıcaklık değerleri, batıdan doğuya doğru gidildikçe düşer. Bunun nedeni, yükselti artışı ile denizlerden uzaklaşılması yani karasallık şiddetinin artmasıdır.

2- Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık

Dağılışı Türkiye’nin ocak ayı ortalama sıcaklık dağılışını gösteren harita incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılır.

Türkiye’de Ocak ayında ortalama sıcaklık dağılışı
Türkiye’de Ocak ayında ortalama sıcaklık dağılışı
  • Ocak ayı sıcaklık ortalamaları üzerinde enlem, yükselti ve karasallık faktörleri etkili olmuştur.
  • Kış mevsiminde Türkiye’de bölgeler arasında sıcaklık farkları daha fazladır.
  • En sıcak ve en soğuk yerler arasında 23 °C’u aşan sıcaklık farkı vardır.
  • Ortalama sıcaklık değerinin 12 °C’un üzerinde olduğu hiçbir yer yoktur.
  • En yüksek sıcaklık değerleri, Güney Ege ve Akdeniz’in kıyı kesiminde gözlemlenir. Buralarda sıcaklık ortalaması 8-12 °C arasındadır. Bu kesimde yer alan Anamur’da sıcaklık ortalaması 11,4 °C, Antalya’da ise 9,9 °C’tur.
  • En düşük sıcaklık değerleri, Kuzeydoğu Anadolu kesiminde görülür. Bu kesimlerde sıcaklık ortalamaları – 10 °C’un altına düşer. Bu kesimde yer alan Erzurum’da sıcaklık ortalaması – 9,1 °C, Kars’ta ise – 10,3 °C’tur.

3- Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Türkiye’nin Temmuz ayı ortalama sıcaklık dağılışını gösteren harita incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılır.

Türkiye’de Temmuz ayında ortalama sıcaklık dağılışı
Türkiye’de Temmuz ayında ortalama sıcaklık dağılışı
  • Temmuz ayında, bölgeler arasındaki sıcaklık farkı ocak ayına göre daha azdır. En sıcak ve en soğuk yerler arasındaki sıcaklık farkı 15 °C civarındadır.
  • Türkiye’nin büyük bir kesiminde ortalama sıcaklık değerleri 20 °C’un üzerindedir.
  • En yüksek sıcaklık değerleri, ülkemizin güneydoğu kesimlerinde görülür. Bu kesimde sıcaklık ortalamaları 30 °C’un üzerindedir. Örneğin Şanlıurfa’da sıcaklık ortalaması 31,9 °C’tur.
  • En düşük sıcaklık değerleri, Kuzeydoğu Anadolu’da görülür. Buralarda temmuz ayı sıcaklık ortalamaları 20 °C’un altına düşer. Bu kesimde yer alan Erzurum’da sıcaklık ortalaması 19,3 °C, Kars’ta ise 17,5 °C’tur.

b. Güneşlenme Süresi

Bir bölgedeki Güneş’in gökyüzünde görünebildiği süreye güneşlenme süresi denir. Güneşlenme süresinin uzun olması, o bölgede Güneş’ten alınan enerjinin artmasına ve ısınmaya yol açar. Ülkemizde güneşlenme süresinin en yüksek olduğu yerler, güneydoğu kesimleridir.

Bu kesimde güneşlenme süresi 3.250 saatten fazladır. Ülkemizde güneşlenme süresinin en düşük olduğu yerler ise Doğu Karadeniz kıyılarıdır. Bu kesimde güneşlenme süresi 1.750 saatin altına düşer. En yüksek güneşlenme süresi ile en düşük güneşlenme süresi arasındaki fark 1.500 saatten fazladır.

Türkiye’nin yıllık güneşlenme süresi
Türkiye’nin yıllık güneşlenme süresi

c. Don Olayı ve Önemi

Sıcaklığın 0 °C’un altına düştüğü günlere donlu gün denir. Ülkemizde donlu gün sayısı ve başlangıç dönemleri bölgeler arasında önemli farlılıklar gösterir. Yıllık ortalama donlu gün süresi genellikle kıyılardan iç kesimlere gidildikçe artar. Donlu gün sayısı ortalama, Akdeniz kıyılarında 1-2, Ege kıyılarında 9, Karadeniz kıyılarında 12, Marmara kıyılarında ise 21 güne ulaşır.

Donlu günler İç Batı Anadolu bölümünde 70-80 gün (Afyon), Orta Anadolu’da 100 gün (Konya), Doğu Anadolu’da 150-180 (Erzurum, 150, Kars, 180) güne ulaşır. Donlu günlerin en erken başladığı alanlar Doğu Anadolu’da yer alır. Bu alanlarda eylül ayı ile başlayan don olayı mart ayı sonuna kadar ortalama 6 ay devam eder.

Don olayının etkili olduğu dönemlerde buzlanmadan dolayı ulaşımda aksamalar olur, inşaat faaliyetleri durur ve ticari faaliyetleri yavaşlar. Tarımsal faaliyetler de don olaylarından son derce olumsuz etkilenir.

ç. Basınç ve Rüzgârlar

Türkiye, ortak kuşakta yer aldığı için farklı basınç merkezleri ve rüzgârların etkisi altında kalır. Ülkemiz yıl içinde, dönenceler çevresindeki subtropikal dinamik yüksek basınç kuşağı ile 60° enlemleri çevresindeki kutup altı dinamik alçak basınç alanlarının etkisinde kalır.

tablo159

1- Türkiye’de Basınç

a. Kış Mevsimi

Kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütleleriyle güneyden gelen ılık ve nemli hava kütleleri karşılaşarak cephe yağışlarına neden olur. Akdeniz tali cephesi adı verilen bu cephe, ülkemizde kışların yağışlı geçmesine neden olur.

Ocak ayında ülkemizi çevreleyen basınç kuşakları
Ocak ayında ülkemizi çevreleyen basınç kuşakları

Bu dönemde İzlanda DAB etkili olduğunda soğuk ve yağışlı hava koşulları oluşur. Bu basınç merkezi batı bölgelerinde yağmur, iç kesimlerde kar yağışlarına neden olur. Sibirya TYB etkili olduğunda ülkemizde şiddetli soğuklar, kar yağışı ve don olayları yaşanır. Sibirya TYB ve Asor DYB merkezleri birleştiğinde sıcaklık değerleri düşük, yağışsız ve güneşli günler görülür. Ayrıca yer yer Orta Akdeniz üzerinden gelen ılık ve yağışlı hava kütlelerinin etkisiyle yağışlı günler yaşanır. Sıcaklık değerleri ise mevsim normallerinin üzerinde seyreder.

b. Yaz Mevsimi

Asor DYB ile Basra TAB merkezleri arasında oluşan hava akımları, ülkemizde yazın etkili olur. Bu hava akımları Karadeniz kıyılarında yaz mevsiminde yağış oluşumuna neden olur. Yine zaman zaman Afrika’nın kuzeyi ile Arabistan üzerine yerleşen subtropikal yüksek basınç alanı da ülkemizde etkili olur. Böyle günlerde sıcak ve kuru hava koşulları, kavurucu sıcakların yaşanmasına yol açar.

Temmuz ayında ülkemizi çevreleyen basınç kuşakları
Temmuz ayında ülkemizi çevreleyen basınç kuşakları

2- Türkiye’de Rüzgârlar

Ülkemiz, mutlak konumundan dolayı çoğunlukla batı rüzgârlarının etkisi altındadır. Üç tarafı denizlerle çevrili ve yer şekilleri engebeli olduğundan, ülkemizde meltem rüzgârları yaygın görülmektedir. Meltem rüzgârlarına Ege kıyılarında imbat adı verilir. Ayrıca Torosların ve Kuzey Anadolu Dağları’nın yamaçlarında fön rüzgârları etkilidir.

Ülkemizde etkili olan sıcak yerel rüzgârlar kıble, lodos ve keşişleme (sam yeli); soğuk yerel rüzgârlar ise karayel, poyraz ve yıldızdır.

Fön Rüzgârları
Fön Rüzgârları
Türkiye’yi etkileyen başlıca rüzgârlar
Türkiye’yi etkileyen başlıca rüzgârlar
  • Karayel: Kuzeybatıdan soğuk ve kuru olarak eser. Marmara Bölgesi ile Batı Karadeniz çevresinde sıcaklık değerlerini azaltarak kar yağışına yol açar
  • Yıldız: Karadeniz üzerinden geldiği için soğuk ve nemlidir. Kuzey Anadolu Dağlarında yağışlara neden olur.
  • Poyraz: Kuzeydoğudan esen kuru ve soğuk bir rüzgârdır. Kışın sıcaklık değerlerini azaltarak kar yağışına neden olur. Yazın ise serin ve kuru olarak eser.
  • Erozyon: Genelde kuru olan bu rüzgârlar Balkanlar’dan doğar ve Ege Denizi’ne doğru eser.
  • İmbat: (Meltem), deniz kıyılarında kara ve deniz, dağlık alanlarda dağ ve vadi arasında, gece ile gündüz oluşan sıcaklık farkı oluşmasında etkilidir. Genellikle yazın görülür ve serinletici etkiye sahiptirler.
  • Lodos: Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi çevresinde etkili olur. Akdeniz üzerinden geldiği için sıcak ve nemlidir. Kış mevsiminde etkili olduğu yerlerde, sıcaklık değerlerini arttırarak kar erimelerine neden olur.
  • Kıble: Güneyden esen bu rüzgâr, Akdeniz kıyılarında nemli ve sıcak, iç kesimlerde ise kuru ve sıcak olarak eser.
  • Keşişleme: (Samyeli), 30° enlemi çevresindeki dinamik basınç merkezinin etkisiyle oluşur. Ülkemizin güneydoğu kesimlerinde etkilidir. Sıcak ve kuru olduğundan bitkiler üzerinde kurutucu etki yapar.

d. Nemlilik ve Yağış

Nemlilik değerleri; denize göre konum, sıcaklık, yükselti ve yer şekilleri gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Ülkemizin kıyı kesimlerinde nem oranı yüksektir. Buna karşılık kıyılardan iç kesimlere gidildikçe özellikle de yaz mevsiminde nem oranı büyük ölçüde azalır.

Ülkemizde bağıl nem değerlerinin en yüksek olduğu yerler %70-80 oranında Karadeniz ve Marmara’nın kıyı kesimleridir. Bağıl nem değerlerinin en düşük olduğu yerler ise %40-50 oranlarında Tuz Gölü çevresi ile Güneydoğu Anadolu’nun güney kesimleridir.

1- Oluşumlarına Göre Yağış Tipleri

Türkiye’de oluşumlarına göre üç tip yağış görülür. Bunlar; yükselim (konveksiyonel), yamaç (orografik) ve cephe (frontal) yağışlarıdır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Atmosfer ve Hava Olayları

a. Yükselim (Konveksiyonel) Yağışları

Ülkemizin iç kesimlerinde karasallığın etkisiyle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde gündüzleri toprak örtüsü hızla ısınır. Isınan yeryüzüne dokunan hava kütleleri hafifleyerek yükselir. Genellikle öğleden sonraları havadaki bulutluluk oranı artar ve doyma noktası aşılınca yağış başlar. Kısa süreli ve şiddetli görülen bu yağışlar ısınma bitince sona erer.

Bu tür yağışlara Orta Anadolu’da ilkbaharda, Doğu Anadolu’da ise ilkbahar sonu ve yaz başlarında rastlanır. Konveksiyonel yağışlara Orta Anadolu’da kırkikindi yağışları da denir.

b. Yamaç (Orografik) Yağışları

Dağ yamacı boyunca yükselen havanın soğuması sonucu oluşan yamaç yağışlarına ülkemizde en fazla Karadeniz kıyılarında rastlanır. Bunda en büyük etken, kıyıya paralel uzanan Kuzey Anadolu dağlarının varlığıdır. Özellikle de bu dağların bir parçası olan Doğu Karadeniz Dağları’nın kıyıya yakın ve paralel uzanması, bölgede yamaç yağışlarının daha fazla görülmesini sağlamıştır.

Akdeniz kıyı kuşağında da dağlar kıyıya paralel uzandığı için yamaç yağışları görülmektedir. Yamaç yağışları nemli hava kütleleri ile dağ sıralarının uzanış biçimine bağlı olarak gerçekleştiğinden belirli bir mevsime bağlı olarak ortaya çıkmaz.

c. Cephe (Frontal) Yağışları

Türkiye’nin mutlak konumunun bir sonucu olarak kuzeyden gelen soğuk hava kütleleri ile güneyden gelen sıcak hava kütlelerinin karşılaşması sonucunda cephe yağışları oluşur. Yoğun olan soğuk hava kütlesi yüzeyde kalırken sıcak ve hafif olan hava kütlesi soğuk hava kütlesinin üzerinde yükselir ve böylelikle yağış oluşur.

Ülkemizde görülen yağışların büyük bir bölümü cephe yağışları şeklinde gerçekleşir. Sonbahardan itibaren özellikle de kış mevsiminde Marmara, Karadeniz, Ege ve Akdeniz kıyılarında görülür. Yıllık yağış miktarları içinde cephesel yağışların en fazla olduğu alan Akdeniz kıyılarıdır. Akdeniz kıyılarındaki yıllık yağışların yarısından fazlası kış aylarında cephe yağışları şeklinde gerçekleşir.

2- Yağış Çeşitleri ve Önemi

Ülkemizde meydana gelen yağışların önemli bir bölümü yağmur şeklindedir. Şiddetli yağmurlar, kimi bölgelerde anında yüzeysel akışa geçerek zaman zaman sel olaylarının yaşanmasına neden olmaktadır. Ülkemizin iç ve doğu bölgeleriyle kıyı kesimlerindeki dağların yükseklerinde kış aylarında yağışlar genellikle kar şeklinde gerçekleşir. Kar yağışlı gün sayısı ve karın yerde kalma süresi, kıyı kesimlerden iç bölgelere doğru gidildikçe artar.

Kıyı kesimlerinde yağan kar ortalama 8-10 gün süreyle yerde kalırken bu değer Doğu Anadolu’da 120 günü bulmaktadır. Yağan kar ilkbaharla birlikte yavaş yavaş eriyerek toprağa sızar. Kar yağışları, yolların uzun süre kapanmasına ve ulaşımın aksamasına sebep olur. Ayrıca yoğun kar yağışı nedeniyle ülkemizin doğusunda ve kuzeyinde zaman zaman çığ düşmeleri meydana gelmektedir.

Ülkemizde yağmur ve kar yağışları yanında dolu, çiy, kırağı ve kırç da sıklıkla görülmektedir. Özellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde dolu, ilkbahar ve yaz aylarında çiy, sonbahar ve kış aylarında ise kırağı ve kırç oluşumu sıklıkla gerçekleşir. Bunlardan çiy dışındakiler tarım ürünlerine zarar vermektedir.

3- Yağışın Dağılışı

Türkiye’nin yıllık ortalama yağış dağılışını gösteren harita incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılır.

Türkiye’de yıllık ortalama yağış dağılışı
Türkiye’de yıllık ortalama yağış dağılışı
  • Ülkemizde yağış dağılışını büyük ölçüde yeryüzü şekilleri belirler. Örneğin dağların denize paralel uzandığı yerler fazla yağış alırken çevresine göre alçakta kalmış alanlar ise az yağış alır.
  • En fazla yağış alan yerler; Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz Dağları ile Toroslar ve Nur Dağları’nın denize bakan yamaçlarıdır. Rize ve çevresinde yıllık yağış miktarı 2.300 mm’yi bulur.
  • En az yağış alan yerler; Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dur. Tuz Gölü ve Iğdır çevrelerinde yıllık yağış miktarı 300 mm’nin altına düşmektedir.
  • En fazla yağış alan yerler Doğu Karadeniz kıyı kuşağı, en az yağış alan yerler ise Orta Anadolu’dur.

4- Yağış Rejimleri

Türkiye’de yağışların mevsimlere göre dağılışı, bölgeler arasında önemli farklar göstermektedir. Karadeniz kıyı kuşağı dışında kalan yerlerde genellikle yağış rejimleri düzensizdir. Erzurum, Kars ve Ardahan çevresi dışındaki alanlarda en az yağış, yaz mevsiminde görülmektedir. Karadeniz kıyı kuşağı yazın yağışlar azalmakla birlikte genellikle her mevsim yağışlıdır. Türkiye’nin büyük bölümünde ise en fazla yağış, cephe hareketlerine bağlı olarak kış mevsiminde düşmektedir.

Türkiye’de yağışın iklim bölgelerine göre en fazla düştüğü mevsimler
Türkiye’de yağışın iklim bölgelerine göre en fazla düştüğü mevsimler

a. Düzenli Yağış Rejimine Sahip Yerler (Karadeniz Yağış Rejimi)

Karadeniz’in kıyı kuşağı her mevsim yağış alır. Bunun yanında bu alanlarda sonbahar mevsiminde yağış miktarı artarken ilkbahar mevsiminde bir miktar azalır. Yağışlar genellikle yağmur şeklinde olmakla birlikte zaman zaman kar yağışı da görülebilir. Trabzon, Rize, Giresun, Zonguldak gibi iller bu duruma örnek olarak verilebilir.

Rize’de yağışın aylara göre dağılımı
Rize’de yağışın aylara göre dağılımı
Rize’de yağışın mevsimlere göre dağılımı
Rize’de yağışın mevsimlere göre dağılımı

b. İlkbaharı Yağışlı Yerler (Ilıman Karasal Yağış Rejimi)

Orta Anadolu (Konya, Kayseri, Niğde gibi) ile Doğu Anadolu’nun bazı bölümlerinde (Ağrı, Muş, Van gibi) en fazla yağış ilkbaharda görülmektedir. Kış mevsimi de yağışlıdır ve bu mevsimde yağışlar genellikle kar şeklindedir.

Kayseri’de yağışın aylara göre dağılımı
Kayseri’de yağışın aylara göre dağılımı
Kayseri’de yağışın mevsimlere göre dağılımı
Kayseri’de yağışın mevsimlere göre dağılımı

c. Yazı Yağışlı Yerler (Sert Karasal Yağış Rejimi)

Erzurum, Kars ve Ardahan çevrelerinde en fazla yağış, yaz mevsiminde görülmektedir. Bu alanlarda kış yağışları kar şeklindedir ve kar yağışlı gün sayısı fazladır.

Ardahan’da yağışın aylara göre dağılımı
Ardahan’da yağışın aylara göre dağılımı
Ardahan’da yağışın mevsimlere göre dağılımı
Ardahan’da yağışın mevsimlere göre dağılımı

ç. Kışı Yağışlı Yerler (Akdeniz Yağış Rejimi)

Ülkemizin güney, batı, kuzeybatı ve güneydoğu bölümleri ile Hakkâri çevresi en fazla yağışı kışın almaktadır. Hakkâri çevresinde kışın yağışlar kar şeklinde görülürken güneyde ve batıda (Adana, Mersin, Antalya, İzmir gibi) kar yağışlarına nadiren rastlanır. Yurdumuzun kuzeybatısında (Çanakkale, Bursa, Balıkesir gibi) ise zaman zaman kar yağışları görülmektedir.

Hatay’da yağışın aylara göre dağılımı
Hatay’da yağışın aylara göre dağılımı
Hatay’da yağışın mevsimlere göre dağılımı
Hatay’da yağışın mevsimlere göre dağılımı

5- Sis Olayı ve Önemi

Atmosferin yeryüzüne yakın kısımlarındaki su buharının, herhangi bir nedenle soğuyup yoğuşarak asılı su damlacıkları hâline dönüşmesiyle sis oluştuğunu daha önce öğrenmiştiniz. Ülkemizde yeryüzü şekillerinin çeşitli olması nedeniyle sis olayına hemen her yerde rastlamak mümkündür. Karadeniz kıyılarında her mevsim, Orta ve Doğu Anadolu’da daha çok kış ve ilkbahar mevsimlerinde sis olayı görülür.

Sis olayının ülkemizde en fazla görüldüğü alan Marmara Denizi ve çevresidir. Çünkü Marmara Denizi ve çevresi, farklı sıcaklıktaki hava kütlelerinin karşılaşma alanıdır. Farklı su sıcaklık değerlerine sahip olan Marmara Denizi, Karadeniz ve Eğe Denizi’nin etkisi de bu alanda sis oluşumunu artırmaktadır.

Sisin en az görüldüğü yerler ise Akdeniz, Ege kıyıları ile ülkemizin güneydoğu kesimleridir. Sis olayının en belirgin etkisi, görüş mesafesini kısaltması ve ulaşımı aksatarak kazalara sebebiyet vermesidir. Ayrıca hava kirliliğinin artmasına sebep olduğundan özellikle büyük kentlerde yaşayan insanlarda çeşitli solunum yolu hastalıklarına yol açmaktadır.

6- Kuraklık ve Önemi

Bir bölgenin normalden uzun bir süre (bir mevsim, bir yıl gibi) ortalamaların altında yağış almasına kuraklık denir. Normalin altındaki ortalama yağış miktarı akarsu akışlarının ve yeraltı sularının seviyesinin azalmasına yol açtığı gibi, toprağın nemliliğinin de azalmasına sebep olur. Ülkemizde etkili olan iklimlerin yağış rejimleri genellikle düzensizdir.

Yağış rejiminin daha düzenli olduğu Karadeniz kıyıları ve yazları yağışlı geçen Erzurum-Kars Platoları dışında, ülkemizin büyük bölümünde bazı yıllarda kuraklık yaşanmaktadır. Türkiye’de kuraklığın en çok hissedildiği alanlar ise; Tuz Gölü çevresi, Malatya ve Iğdır yöreleri, Ergene Havzası ve Güneydoğu Anadolu’dur. Ülkemizde küresel ısınmaya bağlı olarak son yıllarda sıklıkla kuraklık yaşanmaya başlanmıştır. Bu durum ülkemizde çölleşme riskini de her geçen gün artırmaktadır.

Türkiye çölleşme risk haritasına göre ülkemizin yaklaşık %47’si orta ve üzeri çölleşme risk grubunda yer almaktadır. Kuraklık, bitkilerin su yetersizliğinden dolayı zarar görmesine ve tarımsal üretimde düşüşe neden olmaktadır. Bu nedenle ülkemizin önemli bir kısmındaki tarım alanlarında sulamaya ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca kuraklık; akarsu, göl ve yer altı suyu seviyelerini de olumsuz etkilemektedir.

Türkiye çölleşme risk haritası (2015)
Türkiye çölleşme risk haritası (2015)

Türkiye’de İklim Elemanları Soru ve Cevapları

Kuraklık Nedir?

Bir bölgenin normalden uzun bir süre (bir mevsim, bir yıl gibi) ortalamaların altında yağış almasına kuraklık denir.

Kırkikindi Yağışı Nedir?

Ülkemizin iç kesimlerinde karasallığın etkisiyle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde gündüzleri toprak örtüsü hızla ısınır. Isınan yeryüzüne dokunan hava kütleleri hafifleyerek yükselir. Genellikle öğleden sonraları havadaki bulutluluk oranı artar ve doyma noktası aşılınca yağış başlar. Kısa süreli ve şiddetli görülen bu yağışlar ısınma bitince sona erer. Bu tür yağışlara Orta Anadolu’da ilkbaharda, Doğu Anadolu’da ise ilkbahar sonu ve yaz başlarında rastlanır. Konveksiyonel yağışlara Orta Anadolu'da kırkikindi yağışları da denir.

Dolu Gün Nedir?

Sıcaklığın 0 °C’un altına düştüğü günlere donlu gün denir.

Güneşlenme Süresi Nedir?

Bir bölgedeki Güneş'in gökyüzünde görünebildiği süreye güneşlenme süresi denir.

Türkiye'de İklim Elemanları Nedir?

Bir yerin iklimi; sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem, bulutluluk, yağış, sis ve buharlaşma gibi elemanların uzun yıllar etkili olmasıyla ortaya çıkar. Bu etkenlere iklim elemanları denir.

Kaynak:9.Sınıf Coğrafya Ders Kitabı (PDF)

Coğrafya Bilimi Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu