Milli Mücadele

BMM’nin Ayaklanmalara Karşı Aldığı Önlemler

Büyük Millet Meclisi, varlığını sürdürebilmek ve otoritesini sağlayabilmek için, Meclis’in açılmasından altı gün sonra Vatana İhanet Kanunu’nu (Hıyanet- i Vataniye Kanunu) çıkardı (29 Nisan 1920).

Bu kanuna göre; Meclis’in kararlarına karşı gelenlerin, düşmana hizmet eden ve bozgunculuk yapanların idamla cezalandırılması kabul edildi.

11 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemeleri kurularak isyancılar sert bir şekilde cezalandırıldı. Şeyhülislam’ın fetvasına karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Efendi liderliğindeki din adamları karşı fetva hazırladılar.

İstanbul Hükûmeti’nin ve işgalci devletlerin olumsuz propagandalarına karşı halkı doğru bilgilendirmek amacıyla, Anadolu Ajansı kuruldu ve Hâkimiyet-i Millîye gazetesi çıkarıldı.

İstanbul basınından; Akşam, İkdam, İleri, Tasvir-i Efkar, Tercüman, Vakit ve Yeni Gün gibi gazeteler, Millî Mücadele’nin büyük destekçilerinden oldular. Askerî önlem olarak da Kuvay-ı Millîye birlikleri isyancılar üzerine gönderildi.

Ayaklanmalar Türklerin birbirini öldürmelerine neden oluyor ve bu durum işgalci güçlerin çıkarlarına hizmet ediyordu. BMM Hükûmeti güçleri dış düşmanla uğraşmakla harcayacağı çabayı iç düşmanla uğraşırken harcamak zorunda kalıyordu.

İstiklal Mahkemeleri
İstiklal Mahkemeleri

İstiklal Mahkemeleri

Ülkenin bir çok yerinin düşman orduları tarafından işgal edildiği bir dönemde milletin birlik içinde olması gerekiyordu. Ancak çeşitli iç ve dış kışkırtmalar sonucunda çıkan isyanlar Millî Mücadele’nin önünde engel oluşturuyordu. BMM, işgalci güçlere karşı savaşabilmek için düzenli bir ordu kurmaya uğraşırken diğer yandan ülkenin çeşitli yerlerinde çıkan isyanlarla uğraşmak zorunda kalıyordu. İstiklal Mahkemeleri böyle bir ortamda düzenli ordunun kurulması ve devamının sağlanması için kuruldu (11 Eylül 1920).

İstiklal mahkemeleri dönemin ihtiyaçları doğrultusunda kurulmuş mahkemelerdi. Mahkemelerde başlangıçta asker kaçakları sorununun çözümüne yönelik çalışmalar yürütüldü. Daha sonra mahkemelerin yetkileri; vatana ihanet, casusluk, ayaklanma, bozgunculuk, soygun ve asker ailelerine saldırı gibi suçların kapsam içine alınmasıyla daha da genişletildi. Mahkemelerce özellikle cephede savaşan askerlerin ailelerinin can, mal ve namus güvenliğine çok büyük önem veriliyordu.

İstiklal Mahkemelerinin çalışmaları sonucunda ordudaki asker kaçakları sorunun önüne büyük ölçüde geçildi. Düzenli orduya katılan asker sayısında artış yaşandı. Düşman ilerleyişi karşısında düzenli ordunun kurulup varlığını sürdürmesinde İstiklal Mahkemelerinin büyük katkıları oldu.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Serbest Cumhuriyet Fırkası Kuruluşu ve Kapatılması

I. İnönü Muharebesi’ni kazanan düzenli ordunun oluşturulmasında İstiklal Mahkemelerinin de payı vardı. Mahkemeler, on binlerce kişiyi cepheye göndererek Millî Mücadele’nin kazanılmasında katkı sağladılar. Ülkede ortaya çıkan ayaklanmaların çoğaldığı dönemde İstiklal Mahkemeleri bu isyanların bastırılmasında önemli görevler üstlendiler.

Mahkeme üyeleri BMM’nin kendi içinden seçtiği üç kişiden oluşuyordu. Duruşmalar halk önünde yapılıp alınan kararlar halka duyuruluyordu. Mahkemelerde vicdani kanaate dayanarak kararlar alınırdı ve bu kararların temyizi yoktu. Mahkemeler idam kararı verme yetkisine de sahipti.

İstiklal Mahkemeleri ve İhtilal Mahkemeleri Benzerliği

İstiklal Mahkemeleri, Fransız İhtilali sırasında kurulan İhtilal Mahkemeleri örnek alınarak kuruldu. Mahkemeler, idam yetkisine sahip olmaları, alınan kararların temyiz edilememesi ve kararların ivedilikle uygulanması gibi nedenlerle tepkilere yol açtı ve çok eleştirildiler. İstiklal Mahkemelerini Sovyet İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatına (Çeka) benzetenler de oluyordu. Ancak İstiklal Mahkemeleri ne Fransız İhtilal Mahkemeleri gibi ülkede bir terör dönemi yaşatmış ne de Çekalar gibi kapalı ve gizli çalışmalar yürütmüştür.

İstiklal Mahkemelerinin çalışmaları sonucunda ordudaki asker kaçakları sorununun önüne büyük ölçüde geçildi. Ayaklanmalar bastırıldıktan sonra suçlular bu mahkemeler aracılığıyla cezalandırıldılar. Ülkede meydana gelen diğer suçlarda da önemli ölçüde azalmalar görüldü. Ülkede iç güvenliğin sağlanmasında, Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılmasında Mahkemeler çok önemli görevler üstlendiler. BMM’nin otoritesinin güçlenmesinde İstiklal Mahkemelerinin büyük katkısı oldu.

1920-1924 yılları arasında 14 İstiklal mahkemesi görev yaptı. 1925-1927 yılları arasında cumhuriyet rejiminin ve inkılapların tehlikeye düştüğü düşüncesiyle İstiklal Mahkemeleri yeniden faaliyete geçirildi.

Cumhuriyet Dönemi’nde İstanbul, Ankara ve Şark İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemeler, çalıştıkları 1925-1927 yılları arasında yasaların kendilerine olağanüstü yetkiler vermesiyle sınırsız bir güce kavuştu. Bu dönemde görev yapan İstiklal Mahkemeleri, rejim karşıtı hareketlerin önlenmesi, inkılapların uygulanması ve isyanların bastırılması konularında etkili oldu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu