Tarih Bilimi

İç Asya’da Hayat

İslamiyet öncesi dönemde İç Asya’da yaşayan Türk topluluklarının sosyal ve ekonomik yapısı konar-göçer hayat tarzı etrafında şekillenmişti. Bu durumun başlıca nedeni Türklerin yaşadığı bozkır coğrafyasının şartlarıydı. Türklerin ana yurdu olan İç Asya büyük ölçüde bozkırlarla kaplıydı. Bozkırlar kimi yerlerde ıssız çöllere dönüşürdü.

Gobi, Taklamakan, Kızılkum, Akkum ve Karakum bu çöllerin belli başlılarıydı. Orta Asya bozkırları kışları çok soğuk ve kar fırtınalı, yazları ise sıcak ve kurak geçerdi. Bozkırın tarıma imkân vermeyen toprakları üzerinde yaşayan Türkler için en uygun ekonomik faaliyet hayvancılık idi. Yerleşik bir evi, ekecek toprağı olmayan Türkler iklim şartlarının yıl içindeki değişimini dikkate alarak sürüleriyle birlikte bir otlaktan diğerine yer değiştirirlerdi. Çin kaynaklarında geçen “mevsime bağlı olarak sürülerini takip ederler.” ifadesi Türklerin bu durumunu doğrulamaktaydı.

Ancak bu göçebelik tesadüflere bağlı ve başıboş bir hareketlilik değildi. Yılı kışlak, yazlak, yaylak ve güzlek adlarıyla dört mevsime ayıran Türkler mevsimine göre belli yerler arasında hareket ederlerdi. Yaylaklar yükseltisi fazla olan, serin ve yeşil otların bulunduğu yerlerdi. Konar-göçer Türkler için buralar hayvanların beslendiği ve savaş hazırlıklarının yapıldığı geniş alanlardı.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Coğrafi Keşiflerin Nedenleri ve Sonuçları

Ancak iskân açısından asıl önemli olan kışlaklardı. Çünkü kışın sert iklim koşulları nedeniyle çadırlarda kalmak zorlaştığından daha korunaklı barınaklar tesis etmek gerekiyordu. Kışlak olarak genellikle aynı yerler kullanıldığından buralarda bazı yapılar zaten hazır hâldeydi. Bu yapılar her yıl elden geçirilir, özellikle rüzgârın devamlı estiği taraf taş veya toprak duvarlarla kapatılırdı. Türkler, yaşanılan bölgeye göre farklılıklar olmakla birlikte kışlakta beş, yazlakta bir, yaylada dört, güzlekte ise iki ay kalırlardı.

MÖ 2500-1700 yıllarına tarihlenen Afanesyevo kültür bölgesinde yapılan kazılarda av hayvanlarının yanı sıra koyun ve at kemiklerine rastlanmıştır. Bunlar bölgede yaşayan Türk kavimlerinin söz konusu hayvanları evcilleştirerek hayvan yetiştiriciliği yapmaya başladıklarının kanıtlarıdır.

Türkler yiyecek ve içeceklerini büyük ölçüde hayvanlarından sağlamışlardır. Ulaşımda hayvanlardan yararlanmış, barınakları olan çadırlarını onların yününden elde ettikleri keçeden yapmışlardır. Kendilerinde olmayan tahıl, demir vb. ihtiyaçlarını da yine sürülerinden sağladıkları ürünlerle takas etmişlerdir.

Tarih Bilimi Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu