Coğrafya Bilimi

İklim Elemanları | Sıcaklık

Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışlarını etkileyen enlem, yükselti, yer şekilleri, okyanus akıntıları, kara ve denizlerin dağılışları gibi faktörlere ise iklim etmenleri denir.

Sıcaklık

Sıcaklık canlı yaşamı ve coğrafi koşulları en çok etkileyen iklim elemanıdır. Çünkü diğer iklim elemanları sıcaklığın kontrolündedir. Dünya’nın şekli, yükselti, nem vb. birçok faktör sıcaklık dağılımı üzerinde etkilidir.

a. Sıcaklığın Dağılışını Etkileyen Faktörler

Sıcaklığın dağılışını etkileyen faktörler
Sıcaklığın dağılışını etkileyen faktörler

Bilgi: Isı ve sıcaklık kavramları genelde aynı anlamda kullanıldıkları hâlde aslında farklı anlamlar ifade eder. Cisimlerde var olan potansiyel enerjiye ısı denir. Potansiyel enerjinin ortaya çıkması durumuna ise sıcaklık denir. Isı ölçü birimi kalori, sıcaklık ölçü birimi ise santigrat derece (°C) veya fahrenheit tır (°F).

1- Atmosferin Etkisi

Gerek yeryüzünde gerekse atmosferde sıcaklığın ana kaynağı Güneş’tir. Güneş ışınları aracılığı ile gelen enerji, atmosferi geçerek yeryüzünü ısıtır. Güneş’ten Dünya’mıza, atmosferin üst kısmına 1 cm2 ye 1 dakikada yaklaşık 2 kalori enerji gelir. Bu enerji miktarına Güneş sabitesi veya solar konstant denir. Ancak Güneş’ten gelen bu enerjinin tümü yeryüzüne ulaşamaz.

Güneşten Dünya’ya gelen enerjinin dağılımı
Güneşten Dünya’ya gelen enerjinin dağılımı

Güneş’ten gelen enerji %100 kabul edilirse;

  • Enerjinin %35’i yeryüzüne ulaşır. Bu enerjinin %27’si yeri ısıtır. %8’i ise yeryüzüne çarptıktan sonra tekrar uzaya yansır. Bu %8’lik enerjinin ısınmaya veya aydınlanmaya herhangi bir etkisi yoktur.
  • %25’i atmosferde dağılarak (difüzyon) gölge yerlerin aydınlanmasını ve gökyüzünün mavi görünmesini sağlar. Daha sonra bu enerjinin %16’sı yeryüzüne ulaşır ve burayı ısıtır.
  • %25’i bulutların ve atmosferin etkisi ile uzaya doğru yansır. Bu enerjinin aydınlanmaya ve ısınmaya etkisi yoktur.
  • %15’i atmosfer tarafından emilerek (soğurulma) atmosferin ısınmasını sağlar.

2- Güneş Işınlarının Yeryüzüne Düşme Açısı

Yeryüzünde sıcaklık dağılışını etkileyen en önemli faktör Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısıdır. Güneş ışınları ne kadar dik açı ile gelirse ısınma o derece fazla, ne kadar küçük açıyla gelirse ısınma o derece azdır. Dünya üzerinde Güneş ışınlarının geliş açısı yere ve zamana göre değişir.

Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açılarını belirleyen başlıca faktörler şunlardır:

a. Dünya’nın Şekli ve Enlem
  • Dünya’nın küresel şekli, yeryüzünün her noktasının aynı miktarda enerji almasına engel olur. Ekvator’dan kutuplara gidildikçe Güneş ışınlarının yere düşme açısı küçülür. Böylece Ekvator’dan kutuplara gidildikçe sıcaklık değerleri azalır. Buna enlem-sıcaklık ilişkisi denir.

Enlemsıcaklık ilişkisi dikkate alındığında

  • Aynı enlem üzerinde yer alan ve aynı şartlara sahip noktalarda, Güneş ışınları aynı açıyla geldiğinden, sıcaklık değerleri aynıdır.
  • Ekvator’a yakın yerler daha sıcak, kutup bölgelerine yakın yerler ise daha soğuktur.
Güneş ışınlarının düşme açısının ve güneşlenen yüzey alanının enleme göre değişimi
Güneş ışınlarının düşme açısının ve güneşlenen yüzey alanının enleme göre değişimi

Dünya üzerinde her yerde enlem-sıcaklık ilişkisi düzenli değildir. Karasallık, denizellik, yükselti, bakı, okyanus akıntıları gibi faktörler bu düzeni bozar. Aynı enlem üzerinde yer aldığı hâlde sıcaklık değerleri farklı olan merkezler ortaya çıkabilir. Ayrıca yüksek enlemlerde yer alan bir bölge, alçak enlemlerde yer alan bir bölgeye göre daha sıcak olabilir.

b. Dünya’nın Günlük Hareketi (Günün Saati)

Dünya’nın günlük hareketine bağlı olarak Güneş ışınlarının bir noktaya geliş açısı gün boyunca değişir. Güneş ışınları sabah ve akşam vakitlerinde küçük açılarla öğle vaktinde ise gelebileceği en büyük açıyla gelir. Bu durum herhangi bir yerde gün içinde sıcaklığın değişmesine neden olur.

Ekvator üzerinde yer alan bir noktaya Güneş ışınlarının geliş açısının gün içerisindeki değişimi
Ekvator üzerinde yer alan bir noktaya Güneş ışınlarının geliş açısının gün içerisindeki değişimi
c. Dünyanın Yıllık Hareketi (Yaşanan Mevsim)

Dünya’nın yıllık hareketine ve eksen eğikliğine bağlı olarak Güneş ışınları haziran, temmuz ve ağustos aylarında Kuzey Yarım Küre’ye; aralık, ocak ve şubat aylarında ise Güney Yarım Küre’ye daha büyük açıyla gelir. Böylece haziran, temmuz, ağustos aylarında Kuzey Yarım Küre; aralık, ocak, şubat aylarında ise Güney Yarım Küre daha sıcak olur.

40° kuzey enleminde Güneş'in ufuk düzlemi üzerindeki seyri
40° kuzey enleminde Güneş’in ufuk düzlemi üzerindeki seyri
ç. Yeryüzü Şekilleri

Güneş ışınlarının yeryüzüne gelme açısı, yer şekillerinin Güneş’e bakma durumuna ve eğimine göre de değişir. Örneğin yılın büyük bölümünde Kuzey Yarım Küre’deki dağların güneye bakan yamaçları, Güneş ışığını daha büyük açılarla alır ve daha fazla ısınır. Buna karşılık kuzey yamaçlar ise daha az ısınır.

Yüzey şekillerinin neden olduğu bu farklı ısınma ve güneşlenme olayına bakı denir. Kuzey Yarım Küre’de Yengeç Dönencesi’nin kuzeyi güneş ışınlarını sürekli güneyden aldığı için bakı yönü, her zaman dağların güney yamaçlarıdır. Güney Yarım Küre’de ise Oğlak Dönencesi’nin güneyi güneş ışınlarını sürekli kuzeyden aldığı için bakı yönü, her zaman dağların kuzey yamaçlarıdır.

Dönenceler arasında Güneş ışınlarının yere dik düştüğü tarihe ve yere göre bakı yönü bazen kuzey bazen de güney yamaç olur. Ülkemiz, Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde yer aldığı için dağların bakı yönü her zaman güneydir.

Güneş ışınlarının yıl içinde dik geldiği yerler
Güneş ışınlarının yıl içinde dik geldiği yerler
Dünya üzerinde çeşitli tarihlerdeki bakı yönleri
Dünya üzerinde çeşitli tarihlerdeki bakı yönleri

Güneş’e dönük yamaçlarda;

  • Güneş ışınları daha büyük açıyla düşer.
  • Sıcaklık değerleri daha fazladır.
  • Güneşlenme süresi daha uzundur.
  • Orman üst sınırı daha yüksekte olur.
  • Kalıcı kar sınırı daha yüksektir.
  • Aynı tür bitkilerde olgunlaşma süresi daha kısadır.
  • Toprak oluşum süresi daha kısadır.
  • Buharlaşma şiddeti daha yüksektir, tarım ürünlerinin su gereksinimi daha fazladır.
  • Nüfuslanma ve yerleşme daha fazladır.
Güneş'e dönük yamaçlarda karlar daha erken erir.
Güneş’e dönük yamaçlarda karlar daha erken erir.

3- Güneş Işınlarının Atmosferde Aldığı Yol

Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol ile tutulma, yansıma ve dağılma miktarı arasında bir paralellik vardır. Işınların atmosferde aldığı yol arttıkça kırılma ve yansıma miktarı artar. Dünya’nın şekline bağlı olarak kutup çevresine ulaşan Güneş ışınlarının atmosferdeki yolu uzundur. Ekvator’a doğru gidildikçe Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol kısalır.

Gün içerisinde herhangi bir noktaya gelen Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol farklıdır. Güneş ışınlarının büyük açıyla geldiği öğle vakti, atmosferde aldığı yol kısa olduğundan dağılma ve tutulma az olur. Bu nedenle öğle vakti sıcaklık değerleri daha yüksektir.

4- Güneşlenme Süresi

Herhangi bir yerden Güneş’in doğuşundan batışına kadar geçen zamana güneşlenme süresi denir. Yıl içinde mevsimlere göre gündüz süresi değiştiği için güneşlenme süresi de değişmektedir. Herhangi bir noktada Güneş’ten alınan enerji, yerden kaybedilen enerjiden fazla ise hava ısınır.

Tersi durumda ise hava soğur. Gün doğumundan öğle vaktine kadar Güneş’ten gelen enerji sürekli artar, öğle vaktinden gün batımına kadarsa azalır. Ancak öğle vaktinden sonra da bir süre Güneş’ten gelen enerji miktarı yerin enerji kaybından fazla olduğundan sıcaklık birikimi devam eder.

Bu birikim öğle vaktinden yaklaşık bir buçuk-iki saat sonrasında en üst düzeye ulaşır. Bu nedenle gün içerisinde en yüksek sıcaklık değerleri tam öğle vakti değil, öğleden birkaç saat sonrasında görülür. Geceleri ise Güneş’ten gelen enerji alınamadığı için soğuma görülür. Bu nedenle günün en soğuk zaman dilimi, sabah Güneş doğmadan hemen önceki andır.

Gün içinde güneşlenme süresi ile sıcaklık değişimi arasındaki ilişki.
Gün içinde güneşlenme süresi ile sıcaklık değişimi arasındaki ilişki.

5- Nem Miktarı

Havadaki nem miktarının fazla olması aşırı ısınmayı ve soğumayı engeller. Bu nedenle nemli bölgelerde sıcaklık farkları daha az olur. Buna karşın nem miktarı az olan bölgelerde ise havanın ısınma ve soğuma hızı ile sıcaklık farkları daha çok olur. Nemli toprakların yer sıcaklığı üzerindeki etkisi oldukça fazladır. Nemli toprak, kuru bir toprağa göre daha geç ve az ısınır. Buna karşılık soğurken de daha geç ve daha az soğur.

6- Karaların ve Denizlerin Dağılışı

Aynı miktarda Güneş enerjisi alan karalar ve denizler eşit derecede ısınmaz. Gerek kara ve denizlerin ısınma ısılarının farklı oluşu, gerekse de karaların katı ve sabit, denizlerin ise sıvı ve hareketli bir yapıya sahip olması nedeniyle, karalar denizlere göre daha fazla ve çabuk ısınırken, denizler daha az ve geç ısınır.

Karaların ve denizlerin bu ısınma özelliğine bağlı olarak sıcaklık, yazın karalarda çok yükselirken kışın çok düşer. Bu yüzden karalarda günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır. Deniz etkisinde kalan yerlerde ise aşırı ısınma ve soğuma görülmez. Böyle yerlerde günlük ve yıllık sıcaklık farkları karalara oranla daha azdır.

Kuzey Yarım Küre’de karaların oranının fazla olması, yıllık ortalama sıcaklık değerlerinin Güney Yarım Küre’ye oranla 2 °C daha daha fazladır.

Karaların ve denizlerin yarım kürelere göre dağılış oranları
Karaların ve denizlerin yarım kürelere göre dağılış oranları

Karaların ve denizlerin yeryüzündeki farklı dağılışı ile ısınma ve soğuma özelliklerinin farklı olması sonucunda;

  • Aynı enlemlerde yer alan karalar ve denizlerin sıcaklık değerleri farklıdır.
  • Denizler karalara göre yazın daha serin, kışın daha ılıktır. Bu yüzden denizden karaya doğru esen rüzgârlar yazın serinletici, kışın ılıtıcı etki yapar.
  • Kıyılarda günlük (meltemler) ve mevsimlik (musonlar) rüzgârlar oluşur.
  • Kıyılarda ılıman iklim koşulları etkili olur.
  • Kuzey Yarım Küre’deki sıcaklık ortalaması ve farkları Güney Yarım Küre’den daha fazladır.
  • Kuzey Yarım Küre’de sıcak ve ılıman kuşak, Güney Yarım Küre’dekine göre daha geniştir.
  • Kuzey Yarım Küre’de nüfus, yerleşim alanları ve yapılan ekonomik faaliyetler Güney Yarım Küre’den daha fazladır.
  • İzoterm (eş sıcaklık) eğrileri, Kuzey Yarım Küre’de daha fazla sapmaya uğrar. İzoterm eğrilerinin uzanışı, Kuzey Yarım Küre’de kuzey-güney yönünde salınım yapar. Güney Yarım Küre’de ise eğriler paralellere uygunluk gösterir. İzoterm eğrilerinin ocak-temmuz arasındaki dönemde kuzey-güney yönünde oynaması karalar üzerinde fazla, denizler üzerinde azdır.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir  İklim Elemanları | Nemlilik ve Yağış

7- Yükselti

Yeryüzü daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısındığından, yerden yükseldikçe sıcaklık azalmaktadır. Bu sıcaklık değişimi zamana, yere, havanın nemine, bakı durumuna ve topoğrafya koşullarına göre farklılaşır.

Yükseklere çıkıldıkça sıcaklık azalır (Ağrı Dağı).
Yükseklere çıkıldıkça sıcaklık azalır (Ağrı Dağı).

Yükseklere doğru çıkıldıkça havanın nemi azaldığından, yüksek yerlerde hava daha çabuk ısınır ve daha çabuk soğur. Dünya üzerinde yükselti faktörünün etkisi kaldırıldığında, sıcaklığın daha düzenli bir şekilde dağıldığı görülür.

8- Okyanus Akıntıları

Okyanus akıntılarının oluşmasında etkili en önemli faktör, sürekli rüzgârlardır. Ekvator’dan kutuplara doğru hareket eden akıntılar sıcaklığı artırırken kutuplardan Ekvator’a hareket eden akıntılar ise sıcaklığı düşürmektedir. Böylece okyanus akıntıları, Ekvator’la kutuplar arasında sıcaklığın dağılışını etkiler.

Okyanus akıntıları
Okyanus akıntıları

Dünya’nın günlük hareketi sonucunda sapmaya uğrayan ve halkalar oluşturan akıntılar, kıtaların doğu ve batı kıyılarında farklı sıcaklık değerlerinin ortaya çıkmasına neden olur.

Örneğin 60° kuzey enleminin ocak ayı sıcaklık ortalaması – 16 °C iken 60° kuzey paraleli üzerinde Batı Avrupa kıyılarının ocak ayı ortalama sıcaklığı + 2, + 3 °C’tur. Bu durum Gulf Stream sıcak su akıntısı ile ilgilidir. Batı Avrupa kıyıları ile aynı enleme sahip Kanada kıyılarının ocak ayı ortalama sıcaklığı, Labrador soğuk su akıntısının etkisiyle – 20 °C’a kadar düşmektedir.

Okyanus akıntılarının sıcaklığa etkisi
Okyanus akıntılarının sıcaklığa etkisi

Soğuk karakterli okyanus akıntıları etkili oldukları alanlarda buharlaşmayı azalttıkları için çölleşmeye neden olabilir. Örneğin Şili’nin kuzeyinde bulunan Atacama Çölü’nün oluşumunda Peru (Humbolt) akıntısı, Namib Çölü’nün oluşmasında ise Benguela (Bengal) akıntısı etkili olmuştur.

9- Rüzgârlar

Rüzgârlar doğduğu bölgelerin sıcaklık özelliklerini ulaştığı bölgelere doğru taşıyarak sıcaklığı doğrudan etkilemektedir. Kuzey Yarım Küre’de güneyden, Güney Yarım Küre’de ise kuzeyden esen rüzgârlar, Ekvator yönünden geldikleri için sıcaklığı artırır. Kutup yönünden gelen rüzgârlar ise sıcaklığı düşürür.

Rüzgârların farklı yarım kürelerde sıcaklığa etkisi
Rüzgârların farklı yarım kürelerde sıcaklığa etkisi

Karadan denize doğru esen rüzgârlar, yazın sıcaklığı yükseltici; kışınsa sıcaklığı düşürücü etki yapar. Denizden karaya doğru esen rüzgârlar ise yazın serinletici, kışınsa ılıtıcı etki yapar.

10- Bitki Örtüsü

Bitkiler, gündüzleri yerin fazla ısınmasını ve topraktaki suyun buharlaşmasını engeller. Geceleri ise yerden ışımayı azaltarak soğumayı yavaşlatır. Dolayısıyla bitki örtüsünün sıcaklık değişimini azaltan bir etkisi vardır. Ayrıca, bitki örtüsü terleme yoluyla havadaki nem miktarının artmasına katkıda bulunur. Bunlara bağlı olarak bitki örtüsü zengin ortamlarda gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı az, bitki örtüsünce fakir ortamlarda ise fazladır.

11- Diğer Etkenler

  • a. Taşların cinsi ve rengi: Taşların özgül ısıları farklı olduğundan ısınma ve soğumaları da farklılık gösterir. Koyu renkli ve pürüzlü yüzeyler daha çok ısınırken, açık renkli yüzeyler daha az ısınır.
  • b. Kar örtüsü: Kar örtüsü beyaz ve parlak olduğundan Güneş ışınlarının önemli bir kısmını yansıtır. Bu nedenle karlarla kaplı dağ zirveleri Güneş ışınlarını daha etkili aldığı hâlde ısınmaz ve kar yerde kalır.

Ancak toprağın ışıma ile ısı kaybını önlediğinden toprak sıcaklığın düşmesini engeller.

b. Sıcaklığın Yeryüzünde Dağılışı

Sıcaklığın yeryüzüne dağılışı izoterm haritaları ile gösterilir. İzotermler, aynı sıcaklığa sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilerdir. Bunlara eş sıcaklık eğrileri de denir. İzoterm haritaları gerçek izoterm haritaları ve indirgenmiş izoterm haritaları olmak üzere iki şekilde hazırlanır.

Gerçek izoterm haritalarında, yeryüzünde ölçülen sıcaklık değerleri olduğu gibi kullanılır. İndirgenmiş izoterm haritalarında ise yüksekliğin sıcaklık üzerindeki etkisi kaldırılarak sıcaklık değerleri deniz seviyesine göre hesaplanır. İndirgenmiş izoterm haritalarında yeryüzünün yükseltisi 0 metre olarak kabul edilir..

Sıcaklığın Dünya üzerindeki dağılımını inceleyebilmek için daha çok, yıllık izoterm haritaları ile en sıcak ve en soğuk ayları temsil eden ocak ve temmuz izoterm haritaları kullanılır.

1- Dünya Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Dünya üzerinde sıcaklık değerlerinin dağılışı çeşitli etmenlerin etkisi ile önemli değişiklikler göstermektedir. Dünya’daki yıllık ortalama sıcaklık dağılış haritası incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılır. Genel olarak Dünya’nın şekli nedeniyle Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe (enlem etkisi) sıcaklık değerleri düşer.

En yüksek sıcaklık değerlerine Ekvator çevresinde değil, dönenceler çevresindeki çöllerde rastlanır. Kuzey Yarım Küre’de karalar, Güney Yarım Küre’de ise denizler daha fazla yer kapladığı için, Kuzey Yarım Kürede ortalama sıcaklık değerleri, Güney Yarım Küre’den fazladır.

Bu nedenle Güney Yarım Küre’de izoterm eğrileri daha az sapmaya uğramaktadır. Sıcak okyanus akıntılarının etkisiyle Kuzey Yarım Küre’de yüksek enlemlerdeki (50°-70° arası) karaların batı kıyıları, doğu kıyılarına göre daha sıcaktır.

Dünya yıllık ortalama sıcaklık dağılışı
Dünya yıllık ortalama sıcaklık dağılışı

2- Dünya Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Dünya’daki ocak ayı sıcaklık dağılış haritası incelendiğinde Kuzey Yarım Küre’de kış mevsimi, Güney Yarım Küre’de ise yaz mevsimi yaşandığı görülmektedir. Enlem ve karasallık etkisiyle Dünya’nın en düşük sıcaklıkları Asya kıtasının kuzeydoğusunda yer alan Sibirya’da görülür.

Gerek Güneş ışınlarının büyük açı ile düşmesi gerekse de nem azlığı gibi nedenlerle Dünya’nın en sıcak yerleri ise Oğlak Dönencesi çevresinde yer alan çöllerdir (Atacama, Kalahari gibi). İzoterm eğrileri, Kuzey Yarım Küre’de karalar üzerinde güneye, denizler üzerinde ise kuzeye doğru çıkıntı yapar.

Bu durumun nedenleri okyanus akıntıları ile karaların ve denizlerin dağılışıdır. Güney Yarım Küre’de izoterm eğrilerinde Kuzey Yarım Küre’deki sapmanın tersi görülür. Fakat Güney Yarım Küre’de denizlerle kaplı alanların fazla olması nedeniyle izoterm eğrilerindeki sapmalar daha azdır. Okyanusların doğu kıyıları, batı kıyılarından daha sıcaktır. Bu durum, batı rüzgârlarının okyanusların doğu kıyılarındaki olumlu etkisinden kaynaklanmaktadır.

Dünya ocak ayı ortalama sıcaklık dağılışı
Dünya ocak ayı ortalama sıcaklık dağılışı

3- Dünya Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı

Dünya’daki temmuz ayı sıcaklık dağılış haritası incelendiğinde Temmuz ayında Kuzey Yarım Küre’de yaz, Güney Yarım Küre’de ise kış mevsimi yaşandığı görülmektedir. Bu nedenle en yüksek sıcaklık değerleri, Afrika’nın kuzeyi ile Kuzey Amerika ve Asya kıtasının iç kesimlerindedir.

İzoterm eğrileri Kuzey Yarım Küre’de karalar üzerinde kuzeye, denizler üzerinde ise güneye yönelir. Bu durumun nedeni, Kuzey Yarım Küre’de karaların denizlerden daha sıcak olmasıdır. Güney Yarım Küre’de kış mevsimi yaşandığından en düşük sıcaklık değerleri burada gözlemlenir.

Fakat Güney Yarım Küre’de denizler daha fazla yer kapladığından kış sıcaklıkları, Kuzey Yarım Küre’deki kış sıcaklıklarından daha yüksektir. İzoterm eğrilerinin uzanışı, Güney Yarım Küre’de paralellerin uzanışına oldukça yakındır.

Dünya temmuz ayı ortalama sıcaklık dağılışı
Dünya temmuz ayı ortalama sıcaklık dağılışı

4- Dünya Yıllık Sıcaklık Farkı

Bir bölgede ortalama en yüksek ve en düşük sıcaklıklar arasındaki farka sıcaklık farkı denir. Gerek gün içinde gerekse mevsimler arasında sıcaklık farkları oluşur. Yeryüzünde Ekvator’dan kutuplara, kıyılardan iç kesimlere ve alçaklardan yükseklere doğru sıcaklık farkı artar. Dünya yıllık sıcaklık farkı haritası incelendiğinde şu sonuçlara ulaşılır.

Dünya yıllık sıcaklık farkı haritası
Dünya yıllık sıcaklık farkı haritası
  • Karaların fazlalığı nedeniyle sıcaklık farkları Kuzey Yarım Küre’de daha fazladır.
  • Enlem ve karasallık faktörleri nedeniyle sıcaklık farklarının en fazla olduğu yerler orta kuşak karalarının iç kesimleridir.
  • Sıcaklık farklarının en az olduğu yerler, enlem etkisiyle Ekvator çevresi ve denizellik etkisiyle de okyanuslardır.

Kaynak:9.Sınıf Coğrafya Ders Kitabı (PDF)

Coğrafya Bilimi Ders Notları

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu