İnkılap Tarihi

Trablusgarp Savaşı ve Sonuçları

Fransızların Fas ve Tunus’u, İngilizlerin Mısır’ı işgalleri sırasında İtalya, Somali ve Eritre’yi almıştı. Habeşistan’ı işgal etmek istemişse de 1896’da Adova’da mağlup olarak bu hedefine ulaşamamıştır. Bunun üzerine Kuzey Afrika’dan pay almak ve Habeşistan’daki bozgunu unutturmak isteyen İtalya, ülkesine yakınlığı ve ekonomik potansiyeli ile ideal bir sömürge olarak gördüğü Trablusgarp ve Bingazi’yi elde etmek için fırsat kollamaya başlamıştır.

Nihai bir ilhak konusunda büyük devletlerin onayını alan İtalya, 28 Eylül 1911 tarihinde Osmanlı Devleti’ne 24 saat süreli bir ültimatom vermiş ve Trablusgarp üzerinde bazı isteklerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti, İtalya’nın isteklerini reddetmiş ve görüşmeyi teklif etmiştir. Ancak işgalde kararlı olan İtalya, Osmanlı Devleti’ne harp ilan ederek, uluslararası hukuka aykırı biçimde Trablusgarp ve Bingazi’yi işgal etmiştir.

İngiltere, İtalya ile yapmış olduğu gizli bir anlaşmadan dolayı Mısır üzerinden Osmanlı Devleti’nin yardım göndermesini engellemiştir. Ayrıca Ege Denizine gelen İtalyan donanmasının birçok Türk gemisini batırıp limanları bombalaması, Oniki Ada’yı işgal etmesi ve Çanakkale Boğazını abluka altına alması üzerine Osmanlı Devleti Trablusgarp’a deniz yolu ile de yardım gönderememiştir.

Trablusgarp’ta da çok az kuvveti bulunduğundan İtalyan saldırısına gereken cevabı verememiştir. Bu alanda İtalya serbestçe nakliyat yapmış ve Osmanlı ordusunun Trablusgarp’a gelmesine engel olmuştur. Buna rağmen İtalyanların karaya çıkardığı askerler yanlış strateji ve yerel halkın direnişi nedeniyle memleketin iç kısmına doğru fazla ilerleyememiştir.

Bu arada Enver Paşa (Hamdi Bey takma ismini kullandı), Nuri (Conker) Bey, Mustafa Kemal (Gazeteci Mustafa Şerif Bey takma ismini kullandı), Ali (Çetinkaya) Bey ve Ali Fethi (Okyar) Bey gibi bazı subaylar Tunus ve Mısır üzerinden Trablusgarp’a giderek yerli ahalinin direnişini sağlamıştır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir  Türk Siyasal Hayatı'na Dair Sorular

İtalya’nın Trablusgarp’a saldırdığı sıralarda Fransız aydın Pierre Loti (Piyer Loti) şu satırları yazmıştır:

Avrupalının gözünde bütün dünya Müslümanları, avlanması suç olmayan bir av sayılıyor… Afrika’da bu yamyam av ağır bir esaret altında inleyen Mısır’dan geçerek Zengibar’dan Kuzey Afrika’ya kadar hemen hemen tamamlanmış gibidir.

Aynı şekilde Hindistan’ın bütün Müslümanları da esaret altına alınmıştır. Şimdi de İran’a doğru iki müthiş avcı, biri güneyden biri kuzeyden ilerlemektedir. Geriye sadece Türkiye kalıyor. Fakat bu millet kendini öyle kolayca çiğnetmiyor.

Çocuklarını kemirmekten geri kalmayan yenileşme hastalığına rağmen hâlâ o korkulu savaşçı niteliğini koruyor. Türkiye, kahraman ve övülmeye değer ordusuyla kendini kanının son damlasına kadar savunacaktır.

Pierre Loti, Can Çekişen Türkiye, s. 27-29

Trablusgarp Savaşı devam ederken Balkan Savaşlarının çıkması nedeniyle Trablusgarp ve Bingazi’ye kuvvet gönderememesi üzerine Osmanlı Devleti, savaşı bırakmak zorunda kalmıştır. Bu zorunlulukta Osmanlı Devleti’nin, yaşadığı mali sıkıntı esas etken olmuştur.

Nihayet uzun bir tartışmadan sonra 12 Temmuz 1912’de Türk-İtalyan barış görüşmeleri başlamıştır. Sonuçta İtalya ile 18 Ekim 1912’de İsviçre’de Uşi (Ouchy) Antlaşması imzalanmıştır.

Kaynak:12.Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı (PDF)

İnkılap Tarihi Ders Notları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu